Türkiye, Almanya’dan İstanbul’a gelen Böcek ailesinin yaşamını yitirdiği trajik olayla sarsılmışken; Beyoğlu’nda genç bir mühendisin Türk kahvesi içerken entübe edilmesi ve art arda gelen gıda zehirlenmesi haberleri ülke çapında tedirginliği artırdı. Bu tabloyu Meclis gündemine taşıyan Ağbaba, rakamları tek tek sıralayarak adeta “ülke alarm veriyor” dedi.
“Sadece dün 300 kişi zehirlendi!”
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada gıda zehirlenmelerinin geldiği noktayı şöyle anlattı:
“Sadece dün 300 kişi zehirlendi. Hastanede, yurtta, cezaevinde, düğünde, mevlitte, Meclis’te insanlar zehirleniyor. Plan ve bütçe başladığından beri tam bin 256 kişi zehirlenmiş durumda.”
Daha da çarpıcı olan ise Ağbaba’nın iktidara yönelik sert suçlamaları oldu. Meclis salonunda gerilimi artıran sözlerinde şu ifadeleri kullandı:
“Muhafazakâr bir iktidar vatandaşa at, eşek, kanguru ve domuz eti yediriyor. Gıdada denetim yok. Sınır güvenliği yok, sosyal güvenlik yok, veri güvenliği yok, ekonomi güvenliği yok, sokak güvenliği yok, hukuk güvenliği zaten yok.”
Veli Ağbaba, yıllardır her bahar yüzlerce kişinin mantar zehirlenmesi sonucu hayatını kaybettiğine de dikkat çekerek gıda güvenliği konusunda çarpıcı bir tablo çizdi.
Sahte içki gerçeği: “Bir taraftan zehirleniyoruz, bir taraftan ölüyoruz”
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, sahte içkiden ölümleri de gündeme getirdi:
“Sadece şubat ayında İstanbul’da 70 kişi, Ankara’da 81 kişi sahte içkiden öldü. 230 kişi tedavi sonucu yaralı olarak yaşamaya devam ediyor. Yıllık ortalama 500 kişi sahte alkolden ölmeye devam ediyor. İçkiye vergiyi koyuyorlar, millet sahte içkiye yöneliyor. Bununla ilgili bir tedbir alınmıyor. Bir taraftan zehirleniyoruz, bir taraftan ölüyoruz.”
“Tarım çöktü, çiftçi bitiyor”
Komisyon toplantısı başlamadan önce de önemli açıklamalar yapan CHP’li Veli Ağbaba, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2026 bütçesi görüşülürken çiftçinin durumuna dikkat çekti ve hükümeti sert sözlerle eleştirdi:
“600 milyar liranın çiftçiden çalındığını” söyleyen Ağbaba, Türkiye’nin hayvancılık ve tarımsal üretimde 1980’den bu yana geriye gittiğini rakamlarla anlattı:
1980’de 16 milyon sığır vardı, 2025’te yine 16 milyon.
1980’de 1 milyon manda vardı, bugün sadece 162 bin.
1980’de 49 milyon koyun vardı, 2025’te 44 milyona düştü.
Devletin Tarım Kanunu’nun 21. maddesine uymadığını belirten Ağbaba, yıllardır çiftçiye verilmesi gereken paranın verilmediğini söyleyerek şunları kaydetti:
“Milli gelirin yüzde 1’i çiftçiye verilmeli. Bu 770 milyar yapıyor. Ancak verilen para 167 milyar. Yani 600 milyar civarında çiftçiye para verilmiyor, çalınıyor.”
Veli Ağbaba, hükümetin kişi başı milli gelir açıklamasının tamamen algı çalışması olduğunu belirterek şu dikkat çekici ifadeleri kullandı:
“Bunu çiftçi Ali Dayı’ya söylesen bunları kürekle kovalar. Çiftçiyi ve vatandaşı zengin göstermeye çalışıyorlar.”
“Türkiye’de tarım istihdamı çökerken Avrupa’da artıyor”
Veli Ağbaba konuşmasına tarımdaki istihdam çöküşünü anlatarak devam etti:
Türkiye’de kayıtlı çiftçi sayısı 2003’te 2 milyon 750 bin, bugün 2 milyon 350 bin.
400 bin tarım işletmesi kapanmış durumda.
Tarım sektöründe istihdam 2002’de 7 milyon 460 bin iken 2025’te 4 milyon 550 bine düştü.
Bu tabloyu özetleyen Ağbaba:
“4 tane Malatya tarımdan kopmuş. Bizde tarım düşerken Uruguay’da, Almanya’da, Fransa’da çiftçi istihdamı yükseliyor.”dedi.
“Eskiden ekiyorduk, şimdi pazardan topluyoruz”
Komisyona elinde buğdayla gelen Ağbaba, Türkiye’nin buğdayda kritik bir noktaya geldiğini şu sözlerle anlattı:
“2023 yılında dünyada en çok buğday ithal eden ülkeymişiz. 2025’te ise Etiyopya ve Hindistan’dan sonra üçüncüyüz. Tarımın icat edildiği topraklardayız. Eskiden ekiyorduk, şimdi pazarlardan topluyoruz.”
“Her taraf kirlenmiş, kokuşmuş durumda”
Türkiye’nin gıda enflasyonunda Avrupa birincisi, dünyada ise dördüncü sırada olduğunu hatırlatan Veli Ağbaba, ithalat lobilerini işaret ederek sert konuştu:
“Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koridorlarında ithalat lobileri dolaşıyor. 2018’den beri canlı hayvan ihracatı 700 milyon, ithalatı 6,7 milyar. Her taraf kirlenmiş, kokuşmuş durumda.”
Et ve Süt Kurumu’nda yaşanan skandallara da dikkat çeken Veli Ağbaba, şu iddiaları gündeme taşıdı:
“Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü’nün Macaristan’da şirket kurduğu ve Türkiye’ye et ihraç ettiği iddiası var. Vatandaş beslenme maliyetini karşılayamadığı için ineğini kesiyor. Biz dinimiz gereği kurban kesiyoruz. Onu bile ithal kesiyoruz.”
Türkiye’nin gündemi: Güvensiz gıda, çöken tarım, artan yoksulluk
Veli Ağbaba’nın sert açıklamaları TBMM’de tansiyonu yükseltirken, ülkenin dört bir yanında yaşanan zehirlenme vakaları, sahte içki ölümleri ve tarımdaki çöküş tartışmaları alevlendirdi.
Milletvekilinin sözleri, hem siyasi kulislerde hem sosyal medyada “son yılların en sert çıkışı” olarak değerlendiriliyor.
