Malatyalı vekiller suspus oldu DEM’li vekil Fırat meclise taşıdı!

Doğanşehir imar skandalı: Vatandaş feryat ediyor, vekiller dinliyor. DEM'li Celal Fırat konuyu Meclis’e taşıdı ve işin peşini asla bırakmayacağını açıkladı.

Kenan Kaya ( Özel Haber) - Malatya Doğanşehir’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından resen onaylanan İmar Planı, halkın sabrını taşırdı. Günlerce süren eylemler, yüzlerce imza, çığ gibi büyüyen tepkilere rağmen yetkililer sessizliğe gömüldü. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, konu ile ilgileniyormuş gibi görünürken, Doğanşehir Belediye Başkanı Mehmet Bayram adeta etliye sütlüye karışmıyor. Halkın feryadı, yerel siyasette duyulmadı; mağduriyet ve belirsizlik gün geçtikçe derinleşti.

Doğanşehirliler, çözüm umudunu DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat’a bağladı. Malatyalı olan ve kent sorunlarına kayıtsız kalmayan Fırat, usulsüz ve kanunsuz olduğunu belirttiği imar değişikliği için Meclis’e soru önergesi vererek süreci yasal zemine taşıdı. Halk, yıllardır duyulmayan sesini Meclis’e taşımış oldu.

Vekiller dinlemekle yetindi!

Başkentte yapılan girişimler ve Doğanşehirliler Derneği’nin çabaları da sonuçsuz kaldı. Konunun çözümü için harekete geçen Ankara Doğanşehirliler Derneği, Ak Parti Malatya Milletvekilleri İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Bülent Tüfenkçi ve İhsan Koca ile CHP Milletvekili Veli Ağbaba ile görüştüler. Milletvekilleri Doğanşehirlilerin dertlerini sadece dinledi, söz verdikleri çözüm ise hiçbir şekilde hayata geçmedi. Vatandaş, “Söz veriyorlar ama arkamızda durmuyorlar” diyerek tepki gösteriyor.

Durum öyle bir noktaya geldi ki, Doğanşehirliler artık yerel yönetimlerden ve Malatyalı vekillerden umudu kesmiş durumda. Halkın yaşadığı mağduriyet ve belirsizlik, göz göre göre devam ediyor. Çaresiz kalan vatandaşlar, yetkililere “Bizim hakkımızı koruyun, kanunsuz uygulamaya dur deyin!” diye sesleniyor.

İşin trajik ve öfke verici tarafı, halkın yanında durması gereken vekillerin sadece oturup dinlemesi, hiçbir somut adım atmaması. Bu sessizlik, Doğanşehirlilerin sabrını taşırdı ve öfkeyi katladı. Halk, yıllardır kendi hakkını savunmak için mücadele etmek zorunda kalıyor.

Devreye Malatyalı vekil girdi

Şimdi tek umut Celal Fırat’ın Meclis’e taşıdığı süreç. Pütürgeli Celal Fırat, Doğanşehir’de yaşanan hukuksuzluğu ve belirsizliği açığa çıkarmak için kararlı adımlarını sürdürüyor. Halkın gözünde, yerel siyasetin sessizliği ve duyarsızlığı ile Meclis’e taşınan bu adım arasındaki fark bütün çıplaklığıyla görülüyor.

Doğanşehirliler sert bir mesaj veriyor:

“Vekiller söz vermekle yetiniyor, ama halkı yüzüstü bırakıyor! Bu hukuksuzluğa dur denmeli!”

Artık tek beklenti, Meclis’in bu sessizliği kırıp, vatandaşın mağduriyetine somut bir çözüm getirmesi. Yoksa Doğanşehir halkı, yerel siyasetçilere olan güvenini tamamen kaybetmiş durumda. DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat Malatya Doğanşehir’den yükselen sesi duyup konuyu Meclis gündemine taşıdı. Yapılanların hukuk dışı olduğunu ve vatandaşların bilinçli mağdur edildiğini belirten Pütürgeli Milletvekili Celal Fırat Meclise verdiği soru önergesinde şu ifadeleri kullandı:

“Malatya Doğanşehir’de; 21.05.2025 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından resen onaylanan İmar Planında yaşanan toplumsal ve hukuki sorunlar hakkında Meclise verdiğimiz soru önergesi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıda belirtilen sorularımın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Celal FIRAT (DEM PARTİ İstanbul Milletvekili)

Malatya ili Doğanşehir ilçesinde, 21.05.2025 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından resen onaylanan İmar Planı kapsamında yürütülen parselasyon işlemleri, ciddi toplumsal ve hukuki sorunlara yol açmıştır.

Söz konusu planın askıya çıkarılmadan, meclis ve encümen kararı alınmadan ve vatandaşlar bilgilendirilmeden doğrudan Tapu ve Kadastro İlçe Müdürlüğü üzerinden uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır. Vatandaşlara ait imarlı ve iskânlı tapulara ham arazi muamelesi yapılmış, yüksek oranlı (%35-45) Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) kesintileri uygulanmış; buna karşın kamu idaresine ait taşınmazlardan herhangi bir kesinti yapılmamıştır.

Öyle ki, deprem sonrası atalarından kalma arazilerine kendi imkânları ile ev yapan vatandaşların dahi arsalarına el konulmuş, başka şahıslara geçirilmiş, evleri parçalanmış; 640’a yakın arsanın tapusu belediyeye geçmiş, 2000’e yakın hak sahibinin kendi arsaları, evleri, arazileri ve tarım alanları hukuksuzca ellerinden alınmıştır.

Vatandaşlar, Suriye iç savaşı nedeniyle Türkiye’ye gelen ve daha sonra dönenlerin evlerine kavuştuğunu; ancak 6 Şubat depremi nedeniyle evleri yıkılanların veya arsa ve arazi sahiplerinin kendi tapulu yerlerinden kovulduklarını; Belediye’ye yapılan 700’e yakın başvurunun ise dikkate alınmadığını belirtmektedirler.

Bu durum, Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ve Danıştay içtihatlarının açık ihlalidir. Ayrıca, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca tescilli SİT alanlarının da göz ardı edildiği iddiaları bulunmaktadır.

İmar planı süreci, 6 Şubat depremleri sonrasında oluşan mağduriyetleri gidermek yerine, vatandaşların elindeki tapulu mülklerin parçalara bölünmesi, yeni hissedarlarla paylaşılması ve belediyeye gelir yaratma aracı haline getirilmesi gibi sonuçlar doğurmuştur. Bu uygulama, Doğanşehir’de derin toplumsal huzursuzluk yaratacaktır. Bu durum, “İmar Planına Hayır-Doğanşehir İnisiyatifi” adıyla geniş bir sivil direnişi doğurmuştur.

Bu bağlamda;

1. Malatya/Doğanşehir ilçesinin İmar Planı’nın askıya çıkarılmadan doğrudan Tapu Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesinin hukuki dayanağı nedir? Bu uygulamayı kim veya hangi makam yapmaktadır?

2. Vatandaşların rızası alınmadan yapılan DOP kesintilerinin oranı ve toplam yüzölçümü nedir? Bu kesintiler hangi parsellerde uygulanmıştır?

3. DOP kesintisiyle elde edilen alanların, belediye adına tescil edilip satıldığı veya gelir yaratmak amacıyla kullanıldığı iddiaları doğru mudur?

4. 7452 sayılı Kanun’un amacı depremzedelere konut sağlamak iken, bu plan kapsamında kamuya arsa üretimi bahanesiyle mülkiyet aktarımı yapılması, Bakanlığınızın bilgisi ve onayı dahilinde midir?

5. Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu tarafından SİT alanı olarak tescillenen bölgelerin imar planında yok sayıldığı doğru mudur?

6. Bakanlığınız, bu süreçte yerel halkın bilgilendirilmemesi ve demokratik katılımın engellenmesi konusunda herhangi bir inceleme başlatmış mıdır?

7. Mevcut imarlı, iskânlı ve tapulu taşınmazlarda yeniden imar uygulaması yapılması, kazanılmış hakların ihlali değil midir?

8. Vatandaşların tapularında tanımadıkları kişilerle zorunlu hissedar yapılmaları hangi yasal gerekçeyle meşrulaştırılmaktadır?

9. Bu hukuksuz uygulama acilen Bakanlığınız tarafından iptal edilecek midir?”

İLGİLİ HABERLER