Malatya’nın genişlemekte olan önemli bölgelerinden Barguzu’da vatandaşların isyanı dinmiyor. Bostanbaşı’nın hemen yanı başında, sadece 200-300 metre uzaklıkta yer alan, yeşil alanları ve köy evleriyle bilinen Barguzu’da belirsizlik, çaresizlik ve umutsuzluk hâkim. Deprem sonrası yıkım kararlarının karmaşası içinde kalan aileler, kime seslerini duyuracaklarını bilemiyor. Malatya Kalite Haber’e özel konuşan Barguzulu Halil ve Hacer Han, yetkililerden seslerini duymalarını istedi. Her gün yıkılmış evlerinin önüne gelip gözyaşı döken aileler, yaşadıkları acının sadece enkazla sınırlı olmadığını, aynı zamanda sahipsizlik ve ilgisizlikle de büyüdüğünü ifade etti.
“Orta hasarlı diyorlar ama bu evde yaşanır mı?”
87 yaşındaki Halil Han ve 78 yaşındaki eşi Hacer Han, ayakta durmakta güçlük çeken yıkık evlerinin önünde, bir çay ocağının taburesine oturmuş halde gözleri dolu dolu konuştu:
Halil Han:
Sayın Valim, biz sizden başka kimseye sesimizi duyuramıyoruz. Bakın evimize, duvar diye bir şey kalmamış. Bu binaya sağlam, hâlâ diyorlar ki ‘orta hasarlı’. Bu mu orta hasarlı? Göz göre göre evimizi yıktırmıyorlar. Biz yaşlıyız, ne mahkemeden anlarız, ne dosya peşinde koşmaktan… Her gün gelip şu kapıya oturuyoruz, içeriye bakıp geçmişimizi, acımızı hatırlıyoruz. O günkü çığlıklar hâlâ kulaklarımızda. O an hâlâ gözümüzün önünde.
Her sabah Hacer’le elimizde baston, gelip buraya oturuyoruz. Bazen sadece ağlıyoruz. Bazen konuşmuyoruz bile, çünkü ne konuşsak boş. Gelin Sayın Valim, oturun şu bahçede bizimle. Bir çayımızı için. Ne yaşadığımızı kendi gözünüzle görün. Bu ev artık bir bina değil; bu ev, bizim yüreğimizdeki yara oldu.
Hacer Han:
Ben bir nevi burada doğdum, burada büyüdüm. 60 senelik evimizdi bu. Her taşı, her köşesi bizim hayatımızdı. Deprem oldu yıkıldı. Depremden sonra eşyalarımız da kül oldu, hepsi gitti. Önce ağır hasar denildi sonra orta hasar. Rapora güvendik eşyaları içerde bıraktık. Ardından elektrik kaçağından yangın çıktı eşyalarımız da yandı. İtfaiye gelene kadar hepsi kül oldu. Muhtara sesimizi duyuramıyoruz, bir dert yandıkça dinlemiyor. Bizimle dalga geçer gibi ‘her şey çok güzel, daha güzel olacak’ diyor. Kimse bizi dinlemiyor. Biz eşyalardan da vaz geçtik. Bu evin yıkılmasını istiyoruz. Ben her gün bu yıkık binayı görünce ağlıyorum. Her an deprem anını o acılı anı yaşatıyorlar bana. Unutmak istiyorum o anları. Ne zaman biri gelse 'yardım mı edecek' umuduyla bakıyoruz. Ama kimse gelmiyor. Bizimle ilgilenen yok. Biz bu yaştan sonra nereye gidelim? Vali bey gelin bir çayımızı için siz karar verin bu evin haline. Siz devletsiniz, siz babasınız size inanırız
Vali yavuz’u çaya davet ettiler
Bostanbaşı ve Barguzu’da yeşilin katledilmek istenildiğini bundan dolayı da belirsizliğin devam ettiğini söyleyen yaşlı adam Halil Han, “Yanı başımızda 300- 400 metre ötede koca koca binalar yapılırken bize hep ‘bekleyin’ diyorlar. Yolumuz yok, bazen suyumuz olmuyor. Sokak ve caddelerde tabela yok. Yangında itfaiye evi bulamadı. İki yıl geçti, şimdi yine aynı durumda. Bir hasta olsa ambulans gelemez. Bunu muhtara söylüyoruz, gülüyor bizi dinlemiyor bile. Tek çaremiz Seddar Yavuz Valimiz” diyerek Vali’nin kendilerini duymalarını istedi.
Halil ve Hacer isimli iki yaşlı çifttin Almanya’da inşaat sektöründe işletmesi olan oğulları Selçuk Han ise yetkililere seslenirken,
Biz devletten para istemiyor, beklemiyoruz. Biran önce harabe olan binanın yıkılmasını istiyoruz. 15 gündür buradayım. Annem her gün oraya bakıp gözyaşı döküyor. Buna yürek dayanmaz. Deprem anının o acılı günleri bu iki yaşlı insana defalarca yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Artık gerçekler görülsün ve şu yıkıntıdan kurtulalım
İfadelerini kullanırken, Barguzu’da farklı planların olduğunu, adeta yeşil alanların katledilmek istenildiğini de söyledi.
Dönüşüm belirsiz, muhatap yok
Barguzu’da yaşayan pek çok aile, nasıl bir dönüşüm planı uygulanacağını bilmediklerini, dosyaların yıllardır beklediğini ve kimin ne karar vereceğini öğrenemediklerini anlatıyor. Her kafadan farklı bir ses çıktığını, devletin farklı kurumlarının farklı raporlar verdiğini söyleyen yurttaşlar, birinin çıkıp açık açık ne olacağını söylemesini istiyor. Öte yandan mahallede bulunan birçok vatandaşta belirsizlikten şikâyetçi olurken şehrin göbeğinde çözümsüzlüğün son bulmasını istiyorlar.
