Türkiye’de sanat dünyasında gerilim giderek tırmanıyor. Malatyalı gençlerin de büyük ilgi gösterdiği ünlü şarkıcı Mabel Matiz, “Perperişan” isimli şarkısı nedeniyle hedef haline geldi. Şarkının “aile düzenine zarar verdiği” iddiasıyla hem erişim engeli kararı çıkarıldı hem de İçişleri Bakanlığı tarafından suç duyurusunda bulunuldu.
Şarkı yasak dava açılıyor!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “Perperişan” şarkısı için “kamu düzeni ve genel sağlığa aykırılık” gerekçesiyle erişim engeli talebinde bulundu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğine sunulan dilekçede şarkının içeriğinin aile kurumuna zarar verebileceği, çocukların ve gençlerin zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebileceği, kamu düzenini bozabileceği ve toplumda infiale yol açabileceği ifade edildi. Vatandaşların CİMER üzerinden yaptığı başvurularda, şarkı sözlerinin “Türk ailesinin örf ve adetlerine aykırı” olduğu yönünde şikâyetlerde bulunduğu da dilekçede yer aldı. Kararın uygulanması için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna talimat gönderildi.
İçişleri ihbar etti
İçişleri Bakanlığı ise şarkıcı için suç duyurusunda bulundu. Bakanlığın açıklamasında, “Şarkıcı Mabel Matiz hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 226’ncı maddesi kapsamında, İçişleri Bakanlığımızca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur” ifadeleri kullanıldı.
Bu gelişmelerin ardından Mabel Matiz sosyal medya hesabından dikkat çeken bir açıklama yaptı:
"Herkese selamlar, Sofrada bereket, sokakta selamet, insanda dürüstlük ve daha niceleri gibi dertlerimiz varken, başka bir derdimiz yokmuş gibi günlerdir yazdığım şarkı sözleri sosyal medyada konuşuluyor. Kasıtlı, son derece art niyetli ve aklıselim biri tarafından algılanması imkânsız olacak şekilde bambaşka bir yerlere çekiliyor. Şaşkınlıkla izliyorum. 100’ü aşkın eserin söz yazarı olarak, ilk ve son kez, Perperişan şarkısı özelinde kafaları biraz netleme gereğini görüyorum. Şarkılarım her zaman hayatın pek çok alanından ilham almış ve hayatın kendisini anlatmıştır. Benim yazım tarzımla ortaya çıkmış bir üründe herkes, her dinleyen, kendine ait, kendine dair kişisel anlamlar bulabilir. Sanatın ve edebiyatın çekici ve güzel yanı da budur zaten. Bu şarkı halk edebiyatı geleneğine öykünerek, metaforlar üzerinden bir aşk hikâyesini anlatıyor. Dinleyenlerimin son derece aşina olduğu muzip bir anlatım tarzı. Misal, kuş dediğin yuva da kurar göklere de uçar. Artık nereden almak istersen. Sadece bir noktayı son derece net olarak ifade etmem gerekir ki, şarkıda geçen “toy bebe”, “kelek / ham / hayattan derslerini almamış ruh” manası taşımaktadır. (Kuşkusuz biçimde ve de tabii ki!) Benim bu hikâyenin neresinde olduğumun yorumunu ise sizlerin temiz kalplerine bırakıyorum. En kadim kültürel değerlerimiz arasında olan “ozanlık” gereği, bunun şahit olanı ve anlatıcısı da olabilirim. Son olarak, kamu düzeni ve genel sağlığımızın alt tarafı bir şarkıdan bozulacak kırılganlıkta olmadığına inanmak istiyorum. Bu algı yaratma çabaları arasında, zihni ve kalbi rencide olan ne kadar sevenim varsa her birine yürekten sarılıyorum."
Sanatçının açıklaması sosyal medyada ve sanat çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Türkiye’de artık sanatçıların ifade özgürlüğü ve yaratıcı eserleri üzerinden engellenmesi tartışmaları yeniden alevlendi. Uzmanlar, bu tür yasak ve suç duyurularının yalnızca sanat dünyasında değil, toplum genelinde de tartışmalı ve endişe verici bir emsal oluşturduğunu vurguluyor. Malatyalı gençler ve şarkıcının hayranları ise alınan kararları sert bir şekilde eleştiriyor ve “Sanatın üzerine siyaset gölgesi düşürülemez” yorumunu yapıyor. Gelişmeler, Türkiye’de sanat ve ifade özgürlüğü tartışmalarının önümüzdeki günlerde daha da hararetleneceğine işaret ediyor.