Malatya’da üniversite öğrencileri, her geçen gün derinleşen barınma krizinin ortasında bırakıldı. KYK’nın akıl almaz uygulamaları, yurtlardaki rezalet manzaralar ve üniversite yönetimlerinin kayıtsızlığı, gençleri adeta çaresizliğe sürüklüyor. Kız öğrencileri barınma sorunundan sonra pislik içinde yaşamaya mecbur bırakılıyor.
Kamyonet Kasasında Eşya Gibi Taşındılar
Battalgazi Yurdu’nda güven ve huzur içinde kalan öğrenciler, bir gece ansızın alınan bir kararla İlhan Akıncı Kız Yurdu’na yerleştirildi. Ancak bu yerleştirme, insan onuruna yakışmayacak bir şekilde gerçekleşti. Öğrenciler, kamyonetlerin arkasında adeta bir eşya gibi taşındı. “Biz öğrenci miyiz, yoksa yük müyüz?” sorusu, gençlerin dudaklarından dökülen en ağır cümle oldu.
Çöpler Bir Haftadır Alınmıyor
Taşınma skandalı yetmezmiş gibi, İlhan Akıncı Yurdu’na geçen öğrenciler, bu kez hijyen rezaletiyle boğuşuyor. Çöplerin bir haftadır toplanmadığı, katların kokudan geçilmediği, tuvaletlerin mikrop yuvasına döndüğü iddia ediliyor. Yurt, adeta bir eğitim yuvasından çok, bakımsız bir enkazı andırıyor.
Malatya’nın en büyük öğrenci platformlarından İnönü Kampus, bu rezaleti gözler önüne serdi. Paylaşılan görüntülerde çöp torbalarıyla dolu koridorlar, temizlenmeyen ortak alanlar ve içler acısı manzaralar yer aldı. Bu kareler, öğrencilerin ne kadar ihmal edildiğini kanıtladı.
Rektörler Sessiz, KYK Ortada Yok
Peki bu tablo karşısında yetkililer nerede?
İnönü Üniversitesi Rektörü, makamında oturuyor ama öğrencilerin feryadını duymuyor.
Turgut Özal Üniversitesi Rektörü, kendi öğrencilerini sahipsiz bırakmış durumda.
KYK ise yaşanan rezalete dair tek bir açıklama bile yapmıyor.
Üniversiteler topu KYK’ya atıyor, KYK ise öğrencilerin sesini duymamayı seçiyor. Bu sessizlik zinciri, Malatya’da on binlerce öğrenciyi çaresizliğe mahkûm ediyor.
Malatya Kalite Haber Soruyor:
Neden öğrenciler pislik içinde yaşamaya mecbur bırakılıyor?
Neden rektörler sadece koltuklarını korumakla meşgul?
KYK ne iş yapıyor?
Bu şehrin onuru, bu gençlerin sağlığı ve geleceği bu kadar mı değersiz?
Öğrencilerin Gizli Haykırışları
Artık öğrencilerin sabrı taştı. İsimlerini vermek istemeyen gençler yaşadıkları rezaleti şöyle anlattı:
Öğrenci A. B
“Biz bu şehre eğitim için geldik, kamyonet kasasında taşınmak için değil. O gün insan değil, bir yük gibi hissettik. Böyle bir muameleyi hak etmiyoruz.”
Öğrenci T.Ç:
“Çöpler alınmıyor, tuvaletler kokudan girilmiyor, odalar mikrop yuvasına dönmüş. Bir haftadır pislik içinde nefes almaya çalışıyoruz. Bu nasıl devlet yurdu?”
Öğrenci C.D:
“Ne KYK’dan ses var, ne rektörlerden. Herkes topu birbirine atıyor. Bizim sağlığımızı, güvenliğimizi, geleceğimizi kim koruyacak? Sessiz kalan herkes bu rezaletin suç ortağıdır.”
Öğrenci D.E:
“Bizi yok sayıyorlar. Şikâyet ediyoruz, dinleyen yok. Rektörler susuyor, KYK duymuyor. Biz öğrenciyiz, insanız! Çöpün içinde yaşamaya değil, okumaya geldik!”
Malatya’da yurt rezaleti büyüyor, öğrencilerin feryadı ise koca koca makam odalarının duvarlarında yankılanıp kayboluyor. Bu sessizlik sürdükçe, rezaletin adı da Malatya’nın üzerine kara bir leke gibi yapışıyor.