Kenan Kaya ( Özel Haber) - Malatya’da İkizce Mahallesi'nde yapılmak istenen Cemevi etrafında büyük bir kriz yaşanıyor. Haçovalılar Derneği'nin yapımını üstlendiği ve temeli atılan Cemevi'nin bulunduğu arazide hak ihlali yapıldığı iddiaları Meclis'e kadar taşınırken, sessizliğini bozan isim inşaat alanının sahibi ve müteahhit Bahaddin Canbay oldu. Haçovalılar Derneği’ne sert tepki gösteren Canbay, kamuoyunun yanıltıldığını öne sürdü:
Bizi inanç düşmanı gibi gösterdiler. Oysa ben de Aleviyim, yapılanlar çarpıtma!
dedi.
Cemevi inşaatının yapıldığı alanın aslında kendi firmalarına ait olduğunu belirten Canbay,
49 yıllığına kiraladığımız yatırım alanımıza izinsiz girildi, jandarma tutanakları bile var
diyerek işin perde arkasını belgelerle açıkladı.
İşte Bahaddin Canbay’ın gündem yaratan açıklaması:
Öyle açıklamalar yaptılar ki sanki ben ve ailem Cemevi’ne karşı çıkıyor inançlara saygı duymuyormuşuz gibi gösterdiler. Halbuki bende Aleviyim ve tüm inançlara saygım var. Şuan Malatya’nın en büyük cemevi inşaatı da tarafımıza ait şirket tarafından yapılmakta. Onlar kendilerine verilen alanı kullanmak yerine 49 yıllığına kiraladığımız kamualanını işgal etmek istediler. Olayı çarpıttılar.
Haçovalılar Derneğinin kendisi ve ailesini kamuoyunda itibarsızlaştırmaya çalıştığını ve konuyu hukuka götürdüğünü de ifade eden Bahaddin Canbay sözlerini şöyle sürdürerek tüm gelişmeleri bir bir anlattı:
2021 yılında Milli Emlak Müdürlüğü tarafından yatırım amaçlı olarak ihaleye çıkarılan taşınmaz, firmamız tarafından sunulan Et Entegre Tesisi” projesi kapsamında kazanılmış olup, ilgili ihale firmamız uhdesinde kalmıştır.
12.05.2021 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde, üst kullanım hakkı ile birlikte tapu tahsisi Çevre ve Şehircilik Bakanı onayı ile tarafımıza gerçekleştirilmiştir. Ancak, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler, bölgede yapılacak yatırım süreçlerimizi ciddi biçimde etkilemiştir.
Söz konusu taşınmaz, İkizce Mahallesi sınırları içerisinde yer almakta olup 126.207,00 m² büyüklüğündedir. Bu taşınmazın 16.364,02 m²’lik bölümü, dönemin köy muhtarı ve yetkililerin bilgisi dahilinde, sosyal alan olarak kadastro paftasına işlenmek kaydıyla köyün kullanımına sunulmuştur.
İkizce Mahallesi’nde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yapılan kamulaştırmalar sonucunda, birçok taşınmaz tapu sahiplerinden bedeli ödenerek kamulaştırılmıştır.
Bu sürecin ardından düzenlenen koordinasyon toplantılarında, İkizce Mahallesi Muhtarı ve Haçova Derneği yöneticileri, ilgili bakanlık ve valilik yetkililerinden Cem evi, spor tesisi ve dernek binası yapımı için yer tahsis edilmesi talebinde bulunmuşlardır.
Ancak ne yazık ki, Bakanlık ve Valilik yetkililerine gösterilmesi gereken alan olarak, daha önce köy kullanımına tahsis edilmiş 16.364,02 m²’lik sosyal alan yerine, firmamıza tahsis edilmiş olan yatırım arazisi gösterilmiştir.
Öte yandan, bu süreçte TOKİ tarafından değil, dernek ve muhtarlık tarafından hazırlatıldığı anlaşılan projede, 46.000,00 m²’lik bölüm üzerine sosyal tesis yapılması planlanmış ve uygulama bu alan üzerine yönlendirilmiştir.
Tarafımızca yatırım ve üretim amacıyla uzun vadeli olarak tahsis edilmiş ve tapulu hale getirilmiş bir taşınmaz üzerinde, başka bir yapılaşmanın planlanması hem hukuka hem kamu düzenine açıkça aykırıdır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, 18 Mayıs 2025 tarihinde TOKİ firması tarafından arazimizde başlatılan çalışma, gerekli evrakların ibraz edilmemesi nedeniyle tarafımızca durdurulmuştur. Ancak 19 Mayıs 2025 günü çalışmalara izinsiz biçimde devam edilmesi üzerine 112 AÇM aranarak jandarma ekipleri olay yerine çağrılmış ve İkizce Jandarma Karakol Komutanlığı’nda gerekli tutanaklar tutulmuştur
25 Mayıs 2025 tarihinde taşınmazımızda, TOKİ adına faaliyet gösteren Namık Kemal Balyemez adlı şahsın, usulsüz çalışma yaptığı jandarma tutanaklarına yansımış ve kendisi bu durumu tutanakta kabul etmiştir.
Ayrıca 14 Haziran 2025 16.00 sularında söz konusu arazide toplanan Haçova Derneği Başkanı Ali Öztörun, dernek üyeleri ve köy ahalisinine bahse konu araziye gittiğimizde yapılan çalışmanın izinsiz ve hukuksuz olduğu söylenilmesine rağmen 17 Haziran 2025 tarihinde kiralanmanın iptal edilip kendilerine yer tahsis edilmesi hakkında basına açıklama yapmıştır. Tek taraflı açıklama yapıp tarafımızın hakları hiçe sayılmıştır.
Toki adına faaliyet gösteren şahsın 15 Haziran 2025 tarihinde tekrar alanda izinsiz bir şekilde çalışmalara devam etmiştir ve bu durum da jandarma tutanaklarında açıkça yer almaktadır.
Bu olay, inanç merkezine saldırı değil, mülkiyet hakkının korunmasına yönelik bir refleks olarak değerlendirilmelidir. Dernek yöneticilerinin ve muhtarlığın yerel basında “inanç merkezine saldırı” gibi göstermesi, toplumda kutuplaşma gibi şahsımı ve ailemi hedef göstermektedirler. Buna kanıt niteliğinde 29.05.2025 tarihinde taşınmazımıza ait kapı kimliği belirsiz kişiler tarafından yıkılmıştır. Olay İkizce Jandarma Karakolu tutanaklarında yer almaktadır.
Tüm bu girişimler, bizim meşru yatırım faaliyetlerimizi engellemeye yönelik olup, dernek yöneticileri ve muhtarlık kendi çıkarlarını
farklı gerekçelerle çarpıtarak kamuoyunu yanıltmakta ve bölgede yatırım yapma girişimimizi sabote etmektedirler. Bu doğrultuda
yerel basın çağırılarak bizler istilacı gibi gösterilmeye çalışılmış hatta devletimize karşı itibarsızlaştırıcı söylemler kullanılmıştır.
“Yatırıma sabotaj var, kamuoyu yanıltılıyor”
Canbay’ın ifadeleri yalnızca iddia boyutunda kalmadı; tutanaklar, protokoller ve resmi belgelerle desteklendi. Müteahhit, TOKİ adına hareket eden bazı kişilerin de alanda izinsiz işlem yaptığını, bunun jandarma kayıtlarına geçtiğini vurgulayarak tepkisini şöyle sürdürdü:
Bu olay, inanç merkezine saldırı değil, mülkiyet hakkının korunmasına yönelik bir refleks olarak değerlendirilmelidir... Yerel basın çağırılarak bizler istilacı gibi gösterilmeye çalışılmış hatta devletimize karşı itibarsızlaştırıcı söylemler kullanılmıştır.
Dernek Sessiz, Milletvekili Meclis’e Taşıdı
Haçovalılar Derneği cephesinden henüz yeni bir açıklama gelmezken, tartışmalı süreç Malatya Milletvekili Celal Fırat tarafından TBMM gündemine taşındı. Ancak taraflardan sadece birinin dinlenmesi kamuoyunda “tek taraflı manipülasyon” tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Cemevi değil arazi kavgası mı?
Görünen o ki, İkizce’de yaşanan kriz inanç meselesinden çok daha öte. Bahaddin Canbay’ın iddiaları, olayın temelinde inşaat yapılmak istenen alanın mülkiyetine ilişkin ciddi bir ihtilaf olduğunu ortaya koyuyor. Tüm tarafların suskunluğunu bozması ve kamuoyuna şeffaf bilgi vermesi beklenirken, olayın büyüyerek yargıya taşınması ihtimali her geçen gün artıyor.
