Malatya’da vatandaşın sofrasına gelen sebze ve meyvelerin, lağım sularıyla sulandığı iddiası şehirde adeta şok etkisi yarattı. Özellikle Battalgazi ilçesinde bulunan Kızboğan Deresi’ne kanalizasyon sularının akıtıldığı ve tarım yapan vatandaşların, temiz su kaynaklarına ulaşamadığı için bu kirli sularla bahçelerini sulamak zorunda kaldığı öne sürüldü.
Sebzelere lağım suyu iddiası
Kentin en önemli gıda üretim bölgelerinden birinde yaşanan bu tablo, “Malatya halkı zehir mi yiyor?” sorusunu gündeme taşıdı. Görgü tanıklarının ve bölge sakinlerinin ifadelerine göre, dereye doğrudan karışan kanalizasyon suları, sebze tarlalarına yönlendirilerek sulamada kullanılıyor. Bu manzara, sadece tarımın değil, tüm şehirde yaşayan insanların sağlığını tehdit eden büyük bir tehlike olarak görülüyor.
ORHAN TUĞRULCA’DAN ÇOK SERT TEPKİ
Tarihçi ve yazar Orhan Tuğrulca, yaşanan skandalı kamuoyuna duyurmak için kaleme aldığı açık mektupta zehir zemberek ifadeler kullandı. Yenimalatya.com.tr’den Gürkan Selan’ın haberine göre Tuğrulca, mektubunda şu çarpıcı sözlere yer verdi:
“Bu tablo yalnızca tarımsal üretimin kalitesini değil, aynı zamanda tüm kent halkının sağlığını doğrudan tehdit eden bir tehlike oluşturmaktadır. Soframıza gelen gıdanın böylesine kirli kaynaklarla beslenmesi, halk sağlığını hiçe saymak anlamına gelmektedir.”
Tuğrulca, yalnızca belediyeleri değil, aynı zamanda halk sağlığı birimlerini, il müdürlüklerini ve milletvekillerini de göreve çağırdı. Bu durumun görmezden gelinmesinin, sadece bugünü değil, gelecek nesillerin sağlığını da hiçe saymak anlamına geleceğini belirtti.
“MALATYA HALKI DENEK DEĞİL!”
Açık mektupta en dikkat çeken noktalardan biri de Orhan Tuğrulca’nın çağrısı oldu. Tarihçi-yazar, “Malatya halkı denek değildir! İnsan sağlığı üzerinden yapılan bu vurdumduymazlık derhal son bulmalıdır” ifadeleriyle yöneticilere sert çıkış yaptı.
Orhan Tuğrulca, Dünya Sağlık Örgütü ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sağlıklı şehirler ve temiz su konusunda yürüttüğü çalışmalara dikkat çekerek, Kızboğan Deresi’ndeki kirliliğin çözümünün mümkün ve acil olduğunu vurguladı.
ACİL TALEP: DERHAL TEMİZ SU!
Tuğrulca’nın talepleri net oldu:
Lağım sularının derhal dereye akıtılmasının önüne geçilmesi,
Altyapı çalışmalarının hızla tamamlanması,
Vatandaşın temiz sulama suyuna erişiminin sağlanması,
Düzenli denetim mekanizmalarının kurulması,
Halkın bilinçlendirilmesi.
Açıklamasını çarpıcı bir cümleyle noktalayan Orhan Tuğrulca, “Temiz çevre ve sağlıklı gıda, lüks değil; en temel insani haktır. Sessizlik ve erteleme değil, acil çözüm bekliyoruz” dedi.
Yazar Orhan Tuğrulca’nın açıklamalarından sonra vatandaş tedirginleşirken yetkililerin bir açıklama yapması bekleniyor. Acaba Malatya siyasetçileri konuya nasıl el atacak merak konusu oldu.
