Depremin ağır yaralarını sarmaya çalışan Malatya’da bir sorun giderek kangrene dönüşüyor: trafik kaosu! 750 bin nüfusuyla hâlâ büyükşehir statüsünü koruyan şehir, deprem sonrası göç vermesine rağmen araç trafiğinde İstanbul’u aratmıyor.
Caddeler İstanbul’u Aratmıyor
Özellikle İnönü Caddesi ve Kışla Caddesi, öğleden sonra başlayıp akşam saatlerine kadar adeta kilitleniyor. Sürücüler evlerine gitmek için saatlerce araç içinde beklemek zorunda kalıyor. Sıcakta klimalarını açamayan, araçlarından çıkamayan vatandaşlar durumu “resmen bunalım” sözleriyle özetliyor.
Rakamlar Korkutuyor
TÜİK verilerine göre 2025 Haziran ayı sonu itibariyle Malatya’da trafiğe kayıtlı 242 bin 520 motorlu kara taşıtı bulunuyor. Bu tablo, neredeyse her 3 kişiden birinin aracı var anlamına geliyor.
Araç türlerine bakıldığında ise şu rakamlar öne çıkıyor:
127 bin 528 otomobil
45 bin 619 kamyonet
32 bin 440 traktör
22 bin 698 motosiklet
7 bin 267 kamyon
4 bin 451 minibüs
1.751 otobüs
764 özel amaçlı araç
Bu rakamlar, Malatya’nın yollarına adeta “araç seli” aktığını gözler önüne seriyor. Araç sayısının artışına karşın yol kapasitesinin ve trafik düzenlemesinin yetersizliği, şehirde yaşamı her geçen gün zorlaştırıyor.
Vatandaşların İsyanı
Malatyalı Hüseyin Çavuş, direksiyon başında yaşadıklarını uzun uzun anlatarak tepkisini dile getirdi:
“Ben her gün iş çıkışı İnönü Caddesi’nden geçmek zorundayım. Normalde 15 dakika sürecek yol, akşam trafiğinde 1 saati buluyor. Bu sadece zaman kaybı değil, insanın ruh sağlığını da bozuyor. Arabada çocuklar var, yaşlı var, hastası var. Kimse bunu düşünmüyor. Yaz sıcağında araçta beklemek işkenceye dönüşüyor. Biz bu kadar sıkıntıyı çekiyoruz ama bir yetkili çıkıp da çözüm için adım atmıyor. İnsanın aklına ister istemez şu geliyor: Bu şehri yönetenler hiç mi bu trafikte yolculuk yapmıyor? Eğer yapmıyorlarsa gelsinler bir gün bizimle beraber bu çileyi yaşasınlar.”
Emekli sürücü Hasan Yıldızlı ise Malatya’da yaşanan trafik keşmekeşini şöyle anlattı:
“İstanbul’da trafik yoğun, evet ama orada raylı sistem var, metrobüs var, alternatif yollar var. Malatya’da ise tek caddeye bütün araçlar yükleniyor. Sabah işe gitmek için evden 1 saat erken çıkıyorum ama buna rağmen yine de geç kalıyorum. Akşam eve dönerken yorgun argın direksiyon başında bir de trafik stresini çekiyoruz. İnsanlar korna çalıyor, kavga çıkıyor, sinirler geriliyor. Bu trafik sorunu çözülmezse Malatya’da hayat çekilmez hale gelecek.”
Öğrencilerin Tepkisi
Trafikte mağduriyet yaşayan sadece sürücüler değil. Okullarına gitmek için otobüse binen öğrenciler de gecikmeden şikâyetçi. Üniversite öğrencisi Bengi Cansu yaşadığı sıkıntıyı şu sözlerle anlattı:
“Sabah ilk derse yetişmek için evden çok erken çıkıyoruz ama yine de bazen geç kalıyoruz. Otobüsler trafikte beklemekten ilerleyemiyor. Dersimize geç kalınca hocalar tepki gösteriyor ama kimse bu sorunun kaynağını sormuyor. Akşam da aynı çileyi çekiyoruz. Yorgun bir şekilde eve dönmek isterken otobüs içinde ayakta saatlerce bekliyoruz. Bu durum bizim hayatımızı da eğitimimizi de olumsuz etkiliyor. Biz öğrenci olarak böyle bir sorun yaşarken, çalışanların, esnafın, diğer vatandaşların yaşadığı mağduriyeti düşünemiyorum. Malatya’da trafik artık sadece yol sorunu değil, hayat kalitesini düşüren en büyük problem haline geldi.”
Bir lise öğrencisi ise şu ifadeleri kullandı:
“Servisle okula gidiyoruz ama servis bile trafiğe takılıyor. Sabah derslerimize yetişemiyoruz. Öğretmenler kızıyor, ailemiz üzülüyor ama elimizden bir şey gelmiyor. Trafik yüzünden okuldan soğur hale geldik. Bir an önce çözüm bulunmasını istiyoruz.”
Sorular Çoğalıyor
Malatyalılar her gün aynı soruyu soruyor:
“Bu trafik çilesi ne zaman bitecek? Çözüm üretilmezse Malatya, sadece deprem yaralarıyla değil, trafik keşmekeşiyle de yaşanmaz bir şehir haline gelmeyecek mi?”
