Anahtar Parti Malatya İl Başkanı Erdoğan Zelyurt, 2025 Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) sürecinde kamu işçilerine sunulan teklifleri sert ifadelerle eleştirdi. Türk-İş ve Hak-İş’in öncülüğünde Türkiye genelinde yürütülen toplu sözleşme mücadelesini sadece bir ücret tartışması değil, bir adalet ve insan onuru sınavı olarak nitelendiren Erdoğan Zelyurt, “Bu bir toplu sözleşme değil, açıkça toplu oyalamadır. İşçiyi oyalamayın, hakkını verin!” sözleriyle hükümete yüklendi.
"Ekonomi Gerçekleri Tokat Gibi, Ama Masadakiler Hâlâ Suskun"
Anahtar Parti İl Başkanı Erdoğan Zelyurt, TÜİK verilerini ve Türk-İş’in Haziran 2025 raporunu örnek göstererek hükümetin sahadaki gerçeklikten tamamen koptuğunu belirtti:
TÜFE ilk 6 ayda %16,67 arttı, bu artış maaşları adeta eritti.
Açlık sınırı 26.115 TL,
Yoksulluk sınırı 85.066 TL,
Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti 33.587 TL.
Buna karşın asgari ücret 22.104 TL, yani açlık sınırının bile 4 bin TL altında.
“Bu rakamlar, sadece birer istatistik değil, her gün sofraya boş tabakla oturan milyonlarca emekçinin gerçeğidir” diyen Zelyurt, “Hâlâ bu tabloya rağmen işçiye reva görülen teklifleri ‘makul’ diye sunmak vicdansızlıktır” ifadelerini kullandı.
Anahtar Parti'den 4 Maddelik Net Talep: “Bu Ses Ankara’ya Ulaşmalı”
Erdoğan Zelyurt, Anahtar Parti olarak kamu işçilerinin mücadelesini sahiplendiklerini ve bu sürecin bir “ahlaki sınav” olduğunu vurguladı. Taleplerini şu şekilde sıraladı:
1. Enflasyonun altında kalan hiçbir ücret teklifi kabul edilemez. Ücretler, 6 aylık TÜFE + refah payı oranında artırılmalıdır.
2. KÇP süreci şeffaf yürütülmelidir. Ara görüşmeler kamuoyuna açık olmalı, emekçiye güven verilmelidir.
3. Vergide adalet sağlanmalıdır. Gelir vergisinin ilk dilimi asgari ücrete çekilmeli, vergi dilimleri sabitlenmelidir.
4. Toplu sözleşme özgürlüğü güvence altına alınmalıdır. Grev hakkına yönelik tüm fiili ve hukuki müdahalelere son verilmelidir.
Malatya’da Eylem Girişimine Polis Engeli: “AK Parti İl Binası’na Yürüyemezsiniz”
Ülke genelinde binlerce işçinin sokağa çıktığı dünkü eylemlerde Malatya’da da dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Türk-İş ve Hak-İş’e bağlı sendika temsilcileri, AK Parti Malatya İl Binası önünde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak polis, bu alanda eylem yapılmasının yasak olduğunu belirterek gruba izin vermedi.
Sendika temsilcileri ve işçiler, binaya yaklaşık 20-30 metre uzaklıktaki bir alana çekilerek "İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız", "Susma, sustukça sıra sana gelecek", "Toplu oyalamaya hayır" sloganlarıyla tepkilerini dile getirdiler. Sessiz ve barışçıl şekilde gerçekleşen eylemde işçilerin en dikkat çekici sloganı ise “Sırtımızdan geçinenler değil, sırtımızı sıvazlayanlar yanımızda olsun” oldu.
Bu gelişme sonrası konuşan Anahtar Parti İl Başkanı Erdoğan Zelyurt, duruma tepki göstererek şunları söyledi:
Bu halkın partisiyiz diyenler, halkın sesine kapılarını kapatıyor. İşçinin birkaç metre yakınına bile tahammül edemeyen bir siyaset, milletten ne kadar kopmuş olduğunu ispatlamıştır.
“Malatya’da İşçiye Sahip Çıkmayan, Malatya’ya Sahip Çıkamaz”
Erdoğan Zelyurt, Malatya’daki üretim ve emek gücünün önemine de dikkat çekerek şehrin zorluklar içinde ayakta kaldığını, ancak emeğin karşılığının verilmemesi halinde toplumsal çöküşün kaçınılmaz olacağını söyledi. Tüm Malatyalıları işçinin yanında durmaya çağırdı:
Kayısı gitti, çarşı gitti, istihdam zayıfladı. Şimdi de işçinin alın teri gasp edilirse, Malatya nefes alamaz. Yerel basınımızdan da bu sesi daha gür duyurmak adına destek bekliyoruz.
“Biz Çalışıyoruz, Onlar Oyalıyor”
Anahtar Parti İl Başkanı Erdoğan Zelyurt, açıklamasının sonunda hem hükümete hem de Malatya kamuoyuna seslendi:
Emekçinin mücadelesi, hakkın ve hukukun mücadelesidir. Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor diyen her kardeşimizin yanındayız. Talepler karşılanana kadar Malatya’da da Türkiye’nin her yanında da bu sesi yükseltmeye devam edeceğiz. İşçinin alın teri, müzakere konusu değil; namus meselesidir.
