Malatya'nın Tarafsız Haber Kanalı
Malatya
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Malatya Kalite Haber Diğer Haberler “Malatya'da yeni yapılar kent belleğini yok ediyor”

“Malatya'da yeni yapılar kent belleğini yok ediyor”

Mimarlar Odası’ndan Malatya’da sert çıkış: “Yeniden inşa süreci Malatya'da yerel kimliği ve toplumsal hafızayı silip süpürüyor”

3 Dakika
Okunma Süresi

Malatya’da 6 Şubat depremlerinin ardından başlatılan yeniden inşa çalışmalarında yaşanan sorunlar, Mimarlar Odası Genel Sekreteri Tores Dinçöz’ün katılımıyla Malatya’da düzenlenen toplantıda kapsamlı şekilde ele alındı. Hatay, Kahramanmaraş, Elazığ, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, İskenderun ve Samsun gibi depremin etkilediği şehirlerin şube temsilcilerinin de hazır bulunduğu toplantı, yalnızca bir değerlendirme değil; aynı zamanda bir uyarı ve yol haritası niteliği taşıdı.

“Malatya’nın Özgün Dokusu Yok Oluyor”

Tores Dinçöz, konuşmasının merkezine kent belleği, mimari kimlik ve toplumsal aidiyet kavramlarını aldı.

Bugün Malatya’ya baktığımızda; geçmişin izlerini taşıyan sokaklar, yapılar, mahalleler yerine birbirine benzeyen, kimliksiz, yüksek katlı bloklar yükseliyor. Oysa bu şehir, kendi tarihsel ve kültürel birikimini yansıtan özel bir mimariye sahipti,

diyen Dinçöz, yeni yapılaşma anlayışının teknik anlamda sağlıksız, sosyal anlamda da yıkıcı olduğunu vurguladı.

Dinçöz’e göre mesele sadece betonarme yapılarla ilgili değil; geçmişle bağların koparılmasıyla, insan ilişkilerinin ve toplumsal dayanışmanın da zayıflatılması riski doğuyor.

“Projeler Masada Değil, Sahada Hazırlanmalı”

Yeniden inşa sürecinde yerel aktörlerin dışlanması, Mimarlar Odası’nın en çok eleştirdiği noktalardan biri.

Projeler Ankara’da masa başında hazırlanıyor, ama sahada olan ne mühendis, ne mimar, ne de kentli yurttaş dinleniyor. Bu anlayış kenti değil, yalnızca yapıyı önemser. Oysa şehir dediğimiz şey; bir fiziksel yapılar bütünü değil, yaşayan bir organizmadır,

diyen Dinçöz, merkeziyetçi planlamanın, yerel ihtiyaçları ve gerçeklikleri göz ardı ettiğini ifade etti.

Yerinde Dönüşümde Esneklik Talebi: “Süre Sınırlaması Gerçek Dışı”

Deprem sonrası başlatılan yerinde dönüşüm programı, teknik engeller ve idari karmaşalar nedeniyle yavaş ilerliyor. Haziran sonu olarak belirlenen başvuru tarihinin dar ve işlevsiz olduğunu savunan Dinçöz, başvuruların süresiz şekilde açık tutulması gerektiğini ifade etti:İ

İnsanlar hâlâ projelerini tamamlayamıyor. Birçoğu mimara, mühendise erişememiş, bazıları ise idari boşluklar nedeniyle beklemede. Böylesi olağanüstü bir süreçte tarih koymak gerçek dışı ve adaletsiz olur. Başvurulara açık, esnek ve destekleyici bir sistem getirilmesi şart.

Ranta Dayalı Projeler Eleştirildi: “Barınma Hakkı Üzerinden Kâr Edilemez”

Toplantının bir diğer dikkat çekici başlığı ise afet sonrası uygulanan konut projelerindeki rant iddiaları oldu. Dinçöz, birçok yapım ihalesinde şeffaflık bulunmadığını, müteahhit tercihlerinde kamu yararından çok ticari çıkarların öncelendiğini ifade etti.

Depremden zarar görmüş insanların barınma hakkı, hiçbir koşulda bir yatırım aracı haline getirilemez. Bu etik değildir, toplumsal olarak da yaralayıcıdır. Biz Mimarlar Odası olarak her zaman planlama ilkelerini, kent hakkını ve kamu yararını savunacağız,

diye konuştu.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *