İnönü Üniversitesi kaynaklı sahte diploma skandalında adı geçen Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, hakkındaki suçlamaları sert bir dille reddetti. Sahte evrakçılık ve diploma sahteciliği iddialarıyla gündeme gelen Osmanoğlu, avukatı aracılığıyla hukuki süreci başlattığını duyururken, olayın şahsına ve ecdadına yönelik bir karalama kampanyası olduğunu öne sürdü.
Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’in 4. kuşak torunu olduğu belirtilen Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, hakkında açılan dava sonrası sosyal medya hesabından kapsamlı bir açıklama yaptı. Açıklamasında, ortaya atılan iddiaların tamamen asılsız olduğunu savunan Osmanoğlu, kamuoyuna ve Türk yargısına güvendiğini ifade etti. Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun yaptığı açıklama şu şekilde:
“Son günlerde şahsıma yönelik olarak gündeme getirilen
* Sahte diploma,
* Evrakta sahtecilik
* ve benzeri mesnetsiz iddiaları kesin bir dille reddediyor; bu iftira kampanyasını aziz milletimizin vicdanına ve Türk yargısına havale ediyorum.
Vatandaşlarımızın kişisel verilerini çalıp yurt dışına satanlar, bu verilerle sahte belgeler düzenleyenler ve milletin istikbalini diploması dahi şaibeli isimlere teslim etmeye çalışan odakların bu saldırıları ne bizim için ilktir ne de ecdadımıza yabancıdır.
Cennetmekân Abdülhamid Han’a “Kızıl Sultan” diyen Theodor Herzl’in torunları, bugün de aynı niyetle hıyanetlerine devam etmektedir. Şahsıma ve aileme yönelik bu çirkin saldırılar; esasen şanlı mazimize ve köklü medeniyet mirasımıza yöneliktir. Ama bilin: Ne iftiranız yeter ne algınız tutar! Kişisel verilerimi kullanarak adımı taşıyan sahte belgeler üreten ve bu organizasyonun içinde yer alan herkes hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesi ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde avukatım aracılığıyla suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca bu iftira ve karalama içeriklerinin bulunduğu dijital haberlerin ve sosyal medya paylaşımlarının erişime engellenmesi ve içeriğin tamamen kaldırılması amacıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği nezdinde gerekli yasal başvurular tarafımızca yapılmıştır.
Bu süreç yalnızca şahsıma değil; kamu düzenine, kişilik haklarına, özel yaşama ve hukuka karşı işlenen organize bir saldırının ifşasıdır. Hiçbir kişi ya da yapı, kamuoyunu yanıltma, kişisel verileri ifşa etme ve sahte belgelerle insanların itibarını hedef alma cüreti karşısında cevapsız kalmayacaktır.”
İnönü Üniversitesi: “Adli ve idari soruşturma başlatıldı”
Öte yandan olayın merkezinde yer alan İnönü Üniversitesi’nden de resmi bir açıklama yapıldı. Üniversite, 5 Eylül 2024 tarihinde tespit edilen veri tutarsızlığı sonrası gerekli tüm yasal sürecin başlatıldığını duyurdu. Yapılan açıklamada, olayın üniversite sistemine dışardan bir müdahale ile sahte belge düzenleme girişimi olduğu vurgulandı. İnönü Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Son günlerde yazılı ve görsel basında yer alan diploma sahteciliği iddiaları kapsamında, Üniversitemizin adıyla ilişkilendirilen bazı haberlere yönelik olarak kamuoyunu doğru ve şeffaf biçimde bilgilendirme gereği doğmuştur. İnönü Üniversitesi; bilgi güvenliği, kurumsal dürüstlük ve hesap verebilirlik ilkelerini esas alan yönetim anlayışı doğrultusunda tüm bilişim sistemlerini düzenli aralıklarla denetlemekte; elektronik imza, kullanıcı erişimleri ve belge yönetimi süreçlerinde ulusal mevzuat ile uluslararası standartlara uygun güvenlik protokolünü titizlikle uygulamaktadır.
Bu kapsamda, 05 Eylül 2024 tarihinde Öğrenci İşleri ve Bilgi İşlem Daire Başkanlıklarımız tarafından tespit edilen bir veri tutarsızlığı üzerine, “Resmî Belgede Sahtecilik” şüphesiyle ilgili adli makamlara suç duyurusunda bulunularak derhal adli ve idari soruşturma başlatılmıştır. Bahsi geçen teşebbüs, yalnızca sahte diploma elde etmeye yönelik bir girişimle sınırlı olup, Üniversitemiz tarafından hiçbir kişiye resmî bir diploma düzenlenmemiştir.
Adli sürecin selameti açısından Üniversitemiz, yetkili makamlarla tam bir iş birliği içerisinde hareket etmekte; olayın hukuki çerçevede aydınlatılması ve sorumluların tespiti için gerekli tüm hassasiyeti göstermektedir. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerimiz gereğince, süreçle ilgili gelişmeler, yargı süreciyle uyumlu şekilde kamuoyuyla paylaşılmaya devam edilecektir.”
Yasal süreç devam ediyor
Hem Osmanoğlu cephesinden hem de üniversite kanadından yapılan açıklamalara göre, konu yargıya taşınmış durumda. Sahtecilik iddialarının merkezinde yer alan kişilere yönelik hem bireysel hem kurumsal düzeyde suç duyuruları yapılmışken, kamuoyunun bu süreçte gelişmeleri yargının kararları doğrultusunda takip etmesi bekleniyor.