Malatya’da yaptığı skandal açıklamalarla büyük tepki çeken “Cübbeli Ahmet Hoca” lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü’nün sözlerine CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’dan nihayet tepki geldi. Ancak bu tepkinin günler sonra ve gecikmeli gelmesi, kamuoyunda hayal kırıklığı yarattı. Malatya'nın en çok konuşulan olaylarından biri haline gelen bu hakaret dolu çıkış karşısında sessizliğini koruyan Ağbaba'nın neden bu kadar geç konuştuğu soruları da beraberinde getirdi.
Malatya kamuoyunda birçok parti temsilcisi ve sivil toplum kuruluşu Cübbeli’ye anında tepki gösterirken, Malatya’nın en tanınan siyasetçilerinden biri olan CHP’li Veli Ağbaba’nın ancak günler sonra sessizliğini bozması eleştiri konusu oldu.
Malatyalılar cübbeli’ye isyan ediyor
Cübbeli, Malatya'nın Kuluncak ilçesindeki bir cami açılışında sonra katıldığı bir konferansta yaptığı konuşmada, geçtiğimiz aylarda kayısı üretimini neredeyse bitme noktasına getiren zirai don felaketini toplumun “zina işlemesine” bağlayarak haddini aşmıştı.
Namaz kılan da zina yapıyor, umreye giden de. Sonra da 'kayısı yandı' Sen içki içeceksin, zina yapacaksın sonra da neden kayısı yandı diye feryat edeceksin. kayısı zinadan dolayı yandı.
ifadeleriyle büyük bir toplumu töhmet altında bırakan Cübbeli, Malatyalılardan büyük tepki görmüştü.
Veli Ağbaba’dan tepki Geç Geldi
MHP, İYİ Parti ve hatta CHP’nin il başkanlarından sert açıklamalar gecikmeden gelirken, Malatyalıların gözü kulağı uzun süre Veli Ağbaba’dan gelecek tepkideydi. Ancak Ağbaba, kamuoyu baskısı artmadan sessiz kalmayı tercih etti. Bu tutumu, Malatyalılar tarafından “duyarsızlık” olarak değerlendirildi.
Sonunda konuşan Ağbaba, sert ifadeler kullansa da, zamanlama nedeniyle eleştirilmekten kurtulamadı. Cübbeli Ahmet’e yönelik,
Sermayesi yalan olan bu kişilere cevap vermeyi bile zûl kabul ediyorum. Diyanet İşleri’nin de artık konuşması gerek. Bu adam Malatyalılardan özür dilemeli.
diye konuşan Veli Ağbaba sözlerini şöyle sürdürdü:
Malatya Kuluncak’ta bir cami açılışına katılan Cübbeli Ahmet, Malatya’da yaşanan don felaketini Malatyalıların ahlaksızlık yaptığına, zina yaptığına bağlamış. Depremin en büyük yıkım yaptığı, toparlamaya çalışırken 11-12 Nisan tarihlerinde son yüzyılın en büyük zirai don felaketi ile karşı karşıya kalan Malatya’ya gelip Malatyalılara hakaret eden Cübbeli Ahmet’i kınıyorum. Bilimi reddeden, meteorolojik bir felaketi bile akla hayale gelmeyen sebeplere bağlayan bir zihniyete Diyanet İşleri'nin cevap vermesini bekliyoruz. Sermayesi yalan olan bu kişilere cevap vermeyi bile zul kabul ediyorum. 'En büyük mesele zina. Zina toplumda almış başını gitmiş. Malatya’da da illa ki var. Ondan sonra 'kayısılar yandı' diye bas bas bağırıyorlar' diyen Cübbeli Ahmet, Malatyalıları ahlaksızlıkla suçluyor. Zina yapmakla suçluyor. Malatya’ya gelip Malatyalılara hakaret ediyor. 36 Şehirde birden zirai don meydana gelmiş. İnsanların yemeye meyveleri kalmamış. Bir kuruş gelirleri kalmamış. Ne yapacaklarını kara kara düşünürken bir de üzerine ahlaksızlıkla suçlanmışlar. Bu zihniyete kucak açan, paneller-söyleşiler yaptıranlar da en az onlar kadar suçludur. Cübbeli Ahmet, derhal Malatyalılardan özür dilemelidir
Ancak kamuoyunun beklentisi, böyle büyük bir hakaret karşısında ilk safta CHP’li temsilcilerin yer almasıydı. Tepkinin ancak sosyal medya ve basında büyüyen dalgadan sonra gelmiş olması, “siyasi cesaretsizlik” ve “gecikmiş refleks” yorumlarına yol açtı.
Malatyalılar Hesap Soruyor
Malatya’da hem çiftçiler hem de kanaat önderleri, Cübbeli Ahmet’in sözleri kadar, CHP cephesi Milletvekili Veli Ağbaba’dan gelen geç tepkilere de tepkili. Özellikle felaketin yaşandığı günlerde halkın yanında görüntü vermeye özen gösteren siyasetçilerin, hakaret geldiğinde sessiz kalmaları, inandırıcılığı sorgulattı.
Birçok yurttaş sosyal medyada,
Cübbeli konuşunca hemen karşısına dikilmedikten sonra, ne anlamı var bu açıklamaların?
yorumunda bulundu.
Özür Yeterli mi? Yoksa Sorumlular Daha Fazla mı?
Veli Ağbaba açıklamasında, Cübbeli’ye alan açan, söyleşilere çağıran, sahneye çıkaran kişi ve kurumları da hedef aldı. “Bu zihniyete kucak açanlar da en az onun kadar suçludur” diyen Ağbaba, bu sözleriyle bazı yerel idarecilere mi mesaj verdi, yoksa kendi partisinin içinde de mi bir özeleştiri var, bu henüz netleşmiş değil.
Ancak şu bir gerçek ki; Malatya’nın ahlakına, onuruna yapılan bu ağır itham, siyasetteki samimiyet testini de ortaya koydu. Bu testte kimlerin sınıfta kaldığı, Malatyalıların hafızasında uzun süre yer edeceğe benziyor.
