Kenan Kaya ( Özel Haber) - Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in Muharrem ayı münasebetiyle düzenlediği davet, kentte beklenmedik bir tartışmayı tetikledi. Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Dede Korkut Sosyal Tesisleri’nde organize edilen etkinlik, Alevi inancında yas orucu olarak tutulan Muharrem orucunun “iftar” ifadesiyle sunulması nedeniyle hem vatandaşlar hem de çeşitli kesimlerce eleştirildi. Ancak bu olayın asıl yankısı, davete katılan Alevi dernek ve vakıf temsilcilerinin bu iftar söylemine sessiz kalmasıyla daha da derinleşti. “Neden müdahale edilmedi?” sorusu Malatya gündeminde uzun süre tartışılacak gibi görünüyor. Malatya Büyükşehir Belediyesinin hatası bununlada kalmadı. İkinci skandal ise belediyesinin resmi internet sitesinde yaşandı. Malatya Valisi olarak Aydın Baruş ilan edildi.
YAVUZ'UN RESMİ BARUŞ'UN İSMİ
Aleviler için verilen iftar yemeği ile ilgili belediyenin resmi internet sitesinde kamuoyuna bir paylaşım yapıldı. Etkinliğin uzun uzun anlatıldığı, Başkanın konuşmalarına yer verildiği ve kardeşlik çağrısının yenilendiği paylaşımda ise en dikkat çeken Malatya Valisi Seddar Yavuz'un protokda olmasına rağmen isminin olmaması oldu. Paylaşımda protokol listesini yayınlayan belediye yetkilileri Gümüşhane Valisi Aydın Baruş'u Malatya Valisi ilan ederek ikinci skandala imza attılar. Sosyal Medya paylaşımlarında ve resmi sitelerinde sıksık bu tür hatalar yapan yetkililer Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er'i sor duruma düşürüyorlar.
Başkan Sami Er’in Açıklamalarından Dikkat Çeken Bölümler
Başkan Sami Er, yaptığı paylaşımda Muharrem’in manevi derinliğine vurgu yaparken iftar kelimesini kullanması dikkat çekti. Er’in açıklaması şöyleydi:
10 Muharrem #Aşura Günü vesilesiyle Can'larımızla gönül soframızda buluştuk. Gözyaşıyla yoğrulmuş bir tarihin, sabırla örülmüş bir inancın, hikmetle taşınan bir geleneğin tam ortasında; Muharrem’in derin maneviyatında bir araya geldik. Unutmayalım ki: Biz bu topraklarda birbirimizin derdine derman, yarasına merhem, gecesine kandil, duasına amin'iz. Anadolu irfanı der ki: ‘Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz.’ O halde gelin, Hacı Bektaş-ı Veli'nin buyurduğu gibi ‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım.
Sami Er, bu sözlerle birlik ve beraberlik mesajı vermeye çalışırken, “iftar” ifadesinin Muharrem orucunun Alevi inancındaki yeriyle bağdaşmadığı yönündeki eleştiriler göz ardı edildi. Başkan, etkinlikte “gönül sofrası” ve “birlik” temalarını ön plana çıkardı; ancak bu samimi mesaj, inanç hassasiyetlerinin gözden kaçırılmasıyla gölgelendi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er konuşmasında şu ifadelere yer vererek birlik ve kardeşlik çağrısı yaptı:
Unutmayalım ki: Biz bu topraklarda birbirimizin derdine derman, yarasına merhem, gecesine kandil, duasına amin'iz. Muharrem ayının bereketli ikliminde, aynı sofranın etrafında gönüllerimizi buluşturmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyduğunu belirten Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er; “Muharrem ayı aylardan bir ay değildir. Muharrem, Hz. Hüseyi'in ve Ehlibeyt ’inin şahsında, fedakârlığın, sabrın ve direnişin adıdır. Kerbela, her çağda yeniden yaşanan bir vicdan sınavıdır. Zalimin karşısında susmayanın, mazlumun yanında dimdik duranın adıdır Hz. Hüseyin. Muharrem ayı, bizlere Hz. Hüseyin’in direnişini ve adaletin ne pahasına olursa olsun savunulması gerektiğini hatırlatır. Kerbela, zalimin karşısında boyun eğmeyen bir duruşun adıdır. Gazze ise bugün aynı direnişin, aynı zulme karşı susmayan bir çığlığın adıdır.
1400 yıl önce Kerbela’da bir avuç insan susuz bırakılmıştı. Bugün Gazze’de binlerce çocuk, kadın, yaşlı; açlığa, susuzluğa, bombalara terk edilmiştir. Kerbela’da bir yürek vardı: “Zulme boyun eğmeyiz” diyen. Bugün Gazze’de de aynı yürek çarpıyor: “Teslim olmayız” diyen. O gün Hüseyin yalnız bırakıldı. Bugün Gazze, aynı sessizlikle yalnız bırakılmak isteniyor. Ama biz biliyoruz ki; Kerbela’yı anlamak, sadece ağlamakla değil, zalime karşı durmakla mümkündür. Gazze’ye sahip çıkmak, sadece dua etmekle değil, zulme karşı ses olmakla mümkündür. Hacı Bektaş Veli’nin buyurduğu gibi; "Bir olalım, iri olalım, diri olalım." Unutmayalım ki; biz bu topraklarda birbirimizin umudu, duası ve ilacıyız. Ve yine unutmayalım ki, en büyük zenginlik; birliktir, kardeşliktir, aynı sofrayı paylaşmaktır. Rabbim bizleri Hz. Hüseyin’in izinden ayırmasın. Bizi zalimin karşısında susanlardan değil, hakkın ve hakikatin yanında duranlardan eylesin. Başta Hz. Hüseyin Efendimiz ve Kerbela şehitleri olmak üzere, vatan uğruna, bayrak uğruna, ezan uğruna can vermiş tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Rabbim mekânlarını cennet eylesin. Bu duygu ve düşüncelerle, soframıza bereket, gönüllerimize muhabbet, dualarımıza kabuliyet diliyor, Allah oruçlarınızı, dualarınızı kabul eylesin”
Malatya Valisi Seddar Yavuz, ise konuşmasında tüm Müslümanların kardeş olduğununun altını çizerek şu sözleri kullandı:
İnancımıza göre bütün Müslümanlar kardeştir. Kardeşlik bağlarımızı daha fazla pekiştirmeliyiz. Ellerimizi birleştirmeliyiz. Milletimizin Ehli Beyt sevgisi başkadır. Bu toprakların dışında Ehli Beyt sevgisini bu kadar hissedemezsiniz. Herhangi bir inanç farklılığı olmaksızın söylüyorum. Hz. Peygamberimize ve onun soyuna hürmeti olmayanın İslam çizgisiyle ifade edilmesi zordur. Zalim kim olursa zalim diyoruz. Zalimleri hiçbir zaman savunmuyoruz. Dünyanın hali belli bizim daha fazla birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gerekiyor. Devlet olarak da biz 86 milyon insanı gönülden kucaklıyoruz. Hz. Hüseyin’in efendimizin şahadeti sadece bir inanç gurubunun değil tüm İslam aleminin derin bir yarası ve acısıdır. Hz. Hüseyin efendimize ve 72 şehidimize Yüce Rabbimden rahmet diliyorum.
iftar söylemi tepki çekti
Malatya Valisi Seddar Yavuz, AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, AK Parti İl Başkanı Ali Bakan, MHP İl Başkanı Gökhan Gök, Yeşilyurt Belediye Başkanı İlhan Geçit’in yanı sıra bazı Alevi dernek ve vakıf temsilcilerinin de bulunduğu davette, en dikkat çekici nokta Alevi temsilcilerinin “iftar” kavramının yanlışlığına yönelik herhangi bir itirazda bulunmamalarıydı.
Malatya kamuoyunda bu durum, “Alevi temsilcileri neden suskun kalıyor?”, “İnançlarına sahip çıkmayan temsilciler kime hizmet ediyor?” gibi soruların ortaya çıkmasına yol açtı.
Sosyal Medyada Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Sosyal medyada vatandaşlar, dini hassasiyetlerin bu şekilde hiçe sayılmasına tepki gösterdi. Bazı kullanıcılar şu ifadeleri paylaştı:
Başkanın iftar demesi büyük bir hata, ama temsilcilerin bunu dile getirmemesi daha da vahim. Malatya’da Alevi toplumu temsilcileri, inançlarına sahip çıkmak yerine sessiz kalınca, toplumda hayal kırıklığı büyüyor. Birlik sözcükleri havada kalıyor, temel bir yanlış bile düzeltilmiyor.
Kamuoyuna Yansıması
Muharrem ayının en hassas dönemi olan Aşura gününde, dini inançlara saygı gösterilmesi gereken bir ortamda yaşanan bu kriz, Malatya’da sadece siyasi değil, sosyal ve kültürel boyutta da geniş yankı buldu.
Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen iftar yemeğine Alevileri temsilen katılan, CEM Vakfı Şube Başkanı Eşref Doğan, Hacı Bektaşı Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, Zeynal Abidin Vakfı Başkanı Doğan Karaduman ve Ali Kapısı Derneği Başkanı Muhsin Topalcengiz'in iftar söylemine sessiz kalmaları ve Başkan Er'e en aznından bir düzeltmede bulunma için uyarı yapmamaları iste şaşkınlık yarattı.
Alevi inancına göre tutulan oruç
Muharrem orucu oldukça ağır bir oruç. Çünkü bu ayda oruç boyunca sahura kalkılmaz. Gece 24.00’ten sonra oruç başlamış sayılır ve bu saatten sonra yeme içme olayına son verilir. Önceki gece 24.00’te başlayan oruç, diğer gün güneşin batmasıyla ya da güneşin batmasına yakın zamandaki kızıllığın artmasının hemen ardından açılır. Ancak Aleviler buna iftar değil, oruç açma der.
