CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’i sert sözlerle eleştirdi. Veli Ağbaba,
Konteynerleri su basmış, dükkânları su basmış, evleri su basmış, araçlar suyun altında kalmış, maalesef kentte müdahale eden, tedbir alan kimse yok. Yağışın olacağı üç dört gün önceden belli. Kardeşim, tedbir alsana; sen ne işe yarıyorsun?
dedi. Ağbaba 31 Mayıs’ta sona erecek mücbir sebep halinin mutlaka uzatılması gerektiğini kaydetti.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, etkili olan sağanak yağışın ardından Malatya merkezinde meydana gelen sel felaketi ve 31 Mayıs’ta sona erecek mücbir sebep halinin uzatılması konularını meclis gündemine taşıdı.
Geçmiş olsun Malatya
CHP Malatya Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Veli Ağbaba,
Maalesef, Malatya'yla ilgili son dönemde konuşmaya çıktığımda hep ilk söz "Geçmiş olsun Malatya." Diyorum” diyerek başladığı konuşmasında; “Bugün de Malatya'mız büyük felaketle karşı karşıya kaldı maalesef çok büyük bir sel oldu Malatya'da. Malatya'da ve bölgemizde 6 Şubat depremi yaşandı, ardından 12 Nisan don felaketi yaşandı, bugün de 28 Mayıs sel felaketi var. Hakikaten durum çok ciddi. Şöyle resimde de göstereyim size; Malatya'da birçok merkez, çevre yolu, diğer bölgeler, alt geçitler, hepsini su basmış durumda ve maalesef birçok araç suyun altında kalmış. Biraz önce bir mimar arkadaşımız aradı, ağlamaklı sesle "Depremi yaşadık, evimizi kaybettik; şimdi sel yaşıyoruz, aracımı kaybettim. Maalesef ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Kent yönetilmiyor." diyor. Buradan söylüyorum: Maalesef kent âdeta yönetilemiyor. Depremden beri normalleşme yaşanabilmiş değil. Gelin, Malatya'da, caddelerde arabanızı kullanın, köy yolunda mısınız, Malatya şehir merkezinde misiniz, bilemezsiniz.
Dedi.
Tek yaptıkları TOKİ’nin yaptığı inşaatlarla övünmek
Şehrin yeni yerleşim yerlerinin bile alt yapı eksikliğinden dolayı sel felaketi yaşadığını kaydeden Ağbaba,
Malatya'nın en prestijli caddeleri... Tarım arazilerinin yoğun olduğu, sonradan imara açılan Bostanbaşı bölgesi, bizim "prestijli" dediğimiz yerlerden, bölgelerden biri. Yüzakı Bulvarı , Yeşilyurt yolu, Tecde yolu, bunların hepsi yeni yerleşime açılmış yerler; bunların tamamını sel bastı. AVM'nin yanındaki dükkânları sel bastı, iş yerlerini sel bastı, araçlar selin içerisinde kaldı.Kent, maalesef yönetilemiyor. Depremden iki yıl geçmiş, yerel seçim üzerinden bir yıl iki ay geçmiş ama gören yok, bilen yok, bundan anlayan yok. Tek yaptıkları şey, maalesef TOKİ'nin yapmış olduğu inşaatlarla övünmek.
ifadelerini kullandı.
Malatya şehri maalesef kötü durumda
Malatya'daki yerel yönetimler, bırakın sınıfı geçmeyi, maalesef çakıldılar” diyen Veli Ağbaba, “ Onlar çakıldı ama bedel ödeyen Malatyalı fakir fukara oluyor. Esnaf depremden beri konteynerde. Konteynerleri su basmış, dükkânları su basmış, evleri su basmış, araçlar suyun altında kalmış, maalesef kentte müdahale eden, tedbir alan kimse yok. Arkadaşlar, meteoroloji diye bir şey var, bunun böyle olacağı önceden belli. Meteoroloji Bölge Müdürü bizim bütün itirazlarımıza rağmen başka bir ile kaydırıldı .onu da yeri gelmişken söyleyeyim. Yağışın olacağı üç gün önceden, dört gün önceden belli. Kardeşim, tedbir alsana; sen ne işe yarıyorsun, sen ne işe yarıyorsun? Yani hakikaten şehirde yaşayan birisi olarak içim acıyor. Malatya şehri maalesef kötü durumda.
İfadelerini kullandı.
Bu siyasi bir konu değil, ekmek meselesi
Malatya, Adıyaman, Hatay, Maraş, Antep'in Nurdağı ve İslâhiye ilçelerinde, tüm ısrarlarımıza rağmen, 2022'de cirosu 2,5 milyon ve altı olan iş yerleri mücbir sebep kapsamına alındı. 2,5 milyonun bir kıymeti kalmadı, 2,5 milyon dediğiniz ne? Bir bakkal bile 2,5 milyon ciro yapıyor. Şimdi bu mücbir sebep hali, 31 Mayısta sona eriyor. Buradan, varsa vicdanları, AK PARTİ'lilere, AK PARTİ'ye, Hükûmete seslenmek istiyorum: mücbir sebep ne için ilan edildi? Deprem olduğu için. Peki, hayat normalleşti mi? İş yerine kavuşan bir esnaf var mı? Hâlen 3 binin üzerinde esnafımız siftah etmeden konteyner kentlerde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Şimdi, siz bu mücbir sebebi de sona erdirirseniz vergisini, SSK'sini, BAĞ-KUR primlerini bu insanlar nasıl ödeyecek? Depremden sonra bir de don felaketi yaşandı. Cumartesi günü Tarım Komisyonu Malatya'ya gidecek, orada göreceksiniz, yemeye ürün yok, bir tane kayısı yok, bir tane badem yok, bir tane ceviz yok, erik yok, kiraz yok. Malatya yerle bir olmuş ve maalesef mücbir sebep 31 Mayısta sona eriyor. Buradan bir kez daha haykırıyorum: Hem depremi yaşamış hem donu yaşamış bugün de sel felaketini yaşamış Malatya ve deprem bölgesinde, mücbir sebebi uzatın. Bu siyasi bir konu değil, bu ekmek meselesi; lütfen, bu mücbir sebebi uzatın, uzatın, uzatın .”ifadelerini kullandı.
Avrupa'daki Müslümanlar Türkiye'deki Müslümanlardan daha ucuza kurban kesiyor
“Kurban Bayramı yaklaşıyor. Artık bir emeklinin 14.469 TL'yle kurban alabilmesi mümkün değil” diyerek konuşmasını sürdüren Ağbaba şöyle devam etti:
Emekli, eskiden koç alıyordu, şimdi koçun boynuzunu alamaz. AK PARTİ'li arkadaşlar sık sık "Almanya, Avrupa bizi kıskanıyor." diyor, vallahi buna katılıyorum, Avrupa bizi kıskanıyor. Ali Erbaş'ın Diyaneti akıllara durgunluk veren bir şey yapıyor. Yurt dışında yaşayan bir vatandaş kurban parası olarak 5.400 lira ödeyecek, yurt içinde 13 bin TL. Aynı şey Kızılay için de geçerli, Kızılay yurt içinde 13.250 TL'ye kurban bağışı alıyor, yurt dışında ne kadar alıyor? 5.250 TL. Almanya bizi kıskanıyor, bizim ülkemizde kurban çok daha pahalı. Peki, neden? Almanya'daki asgari ücret de bizim 4 katımız arkadaşlar. Bu memleketin fakirine, fukarasına sevap işlemeyi bile pahalı yaptınız. Avrupa'daki Müslümanlar Türkiye'deki Müslümanlardan daha ucuza kurban kesiyor; hayat pahalı, sevap bile pahalı burada. Maalesef millete Kurban Bayramı'nı kutlatmıyorsunuz ve ülkeyi yönetemiyorsunuz. (BÜLTEN)
