Anahtar Parti Malatya İl Başkanı Erdoğan Zelyurt, finansmana erişim sıkıntısının büyüme, istihdam ve üretimi tehdit ettiğini belirterek, ekonomik darboğaza karşı 5 maddelik çözüm önerisi sundu. Anahtar Parti Malatya İl Başkanı Erdoğan Zelyurt, üretim daralması ve piyasadaki finansal yansımalarla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu sıkı para politikası ve düşük talep ortamında, firmaların üretim kapasitelerinin düştüğünü, ihracatın zayıfladığını ve şirketlerin ciddi bir finansman krizine sürüklendiğini vurguladı.
Erdoğan Zelyurt açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İmalat, istihdam ve büyüme rakamları ciddi daralmayı işaret ediyor. Talep düşüklüğü, sıkı para politikası ve artan üretim maliyetleri kapasite kullanımlarını azaltıyor. Stokların satışa dönmemesi nedeniyle firmalar fiyatlamada sorunlar yaşıyor. Uygulanan düşük kur–yüksek faiz politikası da ihracatı zayıflatıyor. Anahtar Parti sadece tespit yapmıyor, çözümlerini de paylaşıyor. Şirketler ürettikçe hem istihdam artacak hem büyüme hızlanacak; kilit üretimde, anahtar finansmanda…
Finansman krizi çözülmezse bu gidişle üretim durur, istihdam kaybı artar, büyüme daha da yavaşlar. Ekonomik çarkın sağlıklı işlemesinde kilit rol üretimdedir, anahtar ise finansmandadır. Şirketlerin finansmana erişiminde yaşanan sorunların piyasaya yansımaları çok ciddi boyuttadır. Şirketlerin sabit giderlerindeki artış ve tedarik sürelerindeki uzama nakit akışlarını zorlamakta, bu durum likidite krizini tetiklemektedir. Özellikle KOBİ’lerin krediye erişiminin yüksek faiz ve artan risk nedeniyle güçleşmesi sonucunda konkordatoya başvuran firma sayısında da artışlar gözlenmektedir. Ek olarak karşılıksız çeklerde 2024'ten bu yana gözlenen belirgin artış, şirketlerin borç ödeme kapasitesinin düştüğünün ve ticari güvenin zayıfladığının en büyük delilidir.
Birçok şirket, itibar kaybına uğramamak ve krediye erişim zorlukları nedeniyle ihtiyacı olan nakite ulaşmak için, duran varlıklarından araç, gayrimenkul gibi varlıklarını değerlerinin oldukça altında (%20-30) satmak zorunda kalmaktadır. Bu durum şirket sahipleri ve dolaylı olarak çalışanların servet kaybına uğraması yanında, tefecilik ve hatır senedi uygulamalarının çok arttığını, bunun da zincirleme iflas riskini doğurduğunu göstermektedir.
Tüm bu sorunların temelinde, finansal piyasaların reel sektöre fon aktarma yeteneğini bütünüyle kaybetmesi yatmaktadır. Yatırımcılar birikimlerini yüksek faiz nedeniyle kamu borçlanma araçlarına (Devlet İç Borçlanma Senetleri–DİBS) yöneltmekte, böylelikle piyasada reel sektör yerine kamu harcamalarına kaynak sağlanmaktadır. Buna karşın KOBİ’ler “nefes” alamamaktadır. TOBB’un öncülüğünde yakın zamanda organize edilen ‘Nefes Kredisi’ tutarları düşük, vadeler kısa ve daha da önemlisi krediye ulaşımda kayırmacılık algısı nedeniyle beklentiler hayal kırıklığıyla sonuçlanmıştır.
Piyasadaki finansman krizinin uzun vadeli yatırım araçları yönünde de bozucu etkileri gözlenmektedir. Bunun en önemli göstergesi borsada yatırımcı sayısındaki düşüştür. Ekonomide düzelme beklentisinin kaybolması, yatırımcının borsaya güvenini azaltmakta, BİST 100 endeksi yatırımcısına reel anlamda getiri sağlayamamaktadır. Üstelik borsada yabancı payı %50’den %36’lara kadar gerilemiş, piyasa payını artıran ve yatırımcıya geçmişte cazip kazanç fırsatları sunan halka arz sayısı 2020’den bu yana büyük ölçüde azalmıştır.
Finansmana erişim sıkıntısı; jeopolitik riskler, enerji fiyatları ve belirsizlikler gibi küresel bozulmalarla birleşince üretim maliyetlerini artırmakta, karlılığı azaltmaktadır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ‘Merkezin Güncesi’ notlarından şu çarpıcı bilgi bile durumu özetlemeye yeterlidir: ‘Petrol fiyatlarında 10 dolarlık artış, enflasyonu 1,2 puan, cari açığı ise 2,6 milyar dolar artırıyor.’ Ekonomik güven erozyonu Anahtar Parti ile durdurulacak, tutarlı politikalarla kamuoyu güveni sağlanacaktır.”
Anahtar Parti'den 5 Maddelik Çözüm Paketi
Erdoğan Zelyurt, açıklamasının sonunda partisinin finansmana erişim sorununa dair 5 maddelik çözüm önerisini de paylaştı:
1. Finansal Altyapı ve Sermaye Piyasalarında Reform: Finansal sistemde şeffaflık ve hukukun üstünlüğü sağlanacak, şirket tahvillerine vergi teşvikleri getirilecek, anonim şirket statüsüne geçiş teşvik edilecek.
2. KOBİ ve Reel Sektörün Finansmana Erişimi: Eximbank kredileri revize edilecek, KOBİ'lere uzun vadeli, düşük faizli, yüksek tutarlı kredi imkanları sunulacak.
3. Dijitalleşme ve FinTech Gelişimi: Şirketlere dijital finansal çözümler sunulacak, dijital ödeme sistemleri teşvik edilecek.
4. Vergi ve Maliye Politikaları: Vergi adaletine dayalı reformlar yapılacak, enflasyon muhasebesi yeniden düzenlenecek.
5. Yatırım Teşvikleri ve Yapısal Dönüşüm: Yeşil, dijital ve sosyal dönüşüm yatırımları önceliklendirilecek, üniversite–sanayi işbirliği ve Ar-Ge desteklenecek.