Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı İkizce Mahallesi’nde yaşanan bir gelişme, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yapımına başlanan Cemevi, kültür merkezi, dernek binası ve Ataköy Spor Kulübü tesisi daha temel aşamasındayken tahrip edildi. Tahribatın, araziyi daha önce Milli Emlak’tan kiralayan kişi ya da kişiler tarafından yapıldığı iddiası ortalığı karıştırdı.
Kamunun gözleri önünde yaşanan bu olay,
TOKİ’nin kontrolündeki bir alana nasıl bu kadar rahat girildi?”, “Devletin eli kimin yanında?” ve “İnanç merkezleri neden sürekli hedefte?
gibi soruları yeniden gündeme taşıdı.
46 Dönümlük Alanda Umut Yeşeriyordu… Şimdi Yıkıntı Var
Olayın merkezindeki en dikkat çeken isimlerden biri, Malatya Haçova Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali Öztorun. Yıllardır Haçovalıların talepleri doğrultusunda mücadele verdiklerini ifade eden Öztorun, süreci şöyle anlattı:
Toplamda 126 dönümlük bir arazi TOKİ’ye geçmişti. Bu alanın 46 dönümlük kısmı, bizim derneğimizin, Ataköyspor’un ve Cemevi'nin yapımı için ayrıldı. Devlet burayı bize proje alanı olarak verdi. Şimdi ise, devlete ait olduğu söylenen bu arazide, daha önce kiracı olan bir şahıs geliyor ve bizim temelimizi bozuyor! Bu bir şahsi mesele değil, kamuya açık alan sabote edilmiştir. Devlet, kendi kiracısını çıkaramaz hâle gelmişse burada sistemde ciddi bir zaaf vardır.
İkizce sorunlardan kurtulamıyor
Öztorun, açıklamasında bölgenin artık kırsal bir yapıda olmadığını da vurgulayarak, hayvancılık amacıyla yıllar önce kiralanmış bu alanın artık sosyal donatı alanına dönüşmesi gerektiğini ifade etti:
Burası artık bir köy değil. TOKİ konutları yapıldı, insanlar buraya yerleşti. Ne hayvancılık kaldı, ne köy yapısı. Bu sebeple kiralama iptal edilmeli, projelerimize devam etmemiz sağlanmalı.
Muhtar Mehmet Tanrıverdi: “Devlet niye yaptı, niye yıktı, sonra da neden sustu?”
İkizce Mahalle Muhtarı Mehmet Tanrıverdi, TOKİ yetkililerini önceden uyardıklarını ancak uyarılarının dikkate alınmadığını belirtti. Tanrıverdi oldukça sert açıklamalarda bulunarak şu ifadeleri kullandı:
Bize diyorlar ki; ‘Koca Gezer’i aldık, sen kiradan mı bahsediyorsun?’ Tapunun kendilerinde olduğunu söylediler, ama bir kazık bile çakmadılar. Biz, ‘Bakın burada kiracı var’ dedik. Bunu TOKİ yetkililerine defalarca söyledik. Yine de gelip beton döktüler. Şimdi ne oldu? Aynı şahıs geldi, temeli kazdı, dökülen grobetonu parçalayarak yapıyı sabote etti. Resmi başvurumuz yok ama TOKİ yetkililerinin, karakolun hepsinin haberi var.
Tanrıverdi, “Şimdi ben soruyorum” diyerek kamuoyuna çağrı yaptı:
Devlet niye yaptı, niye yıktı? Yıkılan yere neden sahip çıkmıyor? Bu nasıl bir çelişkidir?
Yeşilyurt Belediye Meclis Üyesi Erol Erdal:
Bakan Murat Kurum söz verdi, halkın hakkı gasp edildi
Olayın siyasi arka planında ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yapılan görüşmeler yer alıyor. Yeşilyurt Belediye Meclis Üyesi Erol Erdal, konuyla ilgili daha önce Bakan Murat Kurum’la yapılan görüşmeleri hatırlatarak şunları söyledi:
Bakan Bey açık şekilde, bu projelerin yapılması için söz verdi. 'Size mağduriyetinizi tamamen gideremem ama kültür merkezi, spor tesisi ve dernek binası yapımını destekleyeceğim' dedi. Bir ay önce grobeton döküldü, temeller atıldı. Cuma günü kontrol ettiğimizde izolasyon dahil her şey bitmişti. Ve sonra birileri geliyor, bu yapının temeline zarar veriyor. Peki, TOKİ’nin gözetiminde olan bir alan nasıl korunmaz? Bu bir sabotajdır.
Peki, Devlet Neden Sessiz?
Şu ana kadar Malatya Valiliği, TOKİ, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü veya Milli Emlak tarafından resmi bir açıklama yapılmadı. Olay kamuoyuna yansımış, mahalleli isyan etmiş, dernek başkanı ve muhtar açıklama yapmışken devlet kurumlarının suskun kalması,
Organize bir göz yumma mı var?
sorularını gündeme taşıdı.
Haçovalılar Ayakta: “İnanç alanlarımızdan elinizi çekin!”
Malatya’daki Alevi kurumları ve sivil toplum temsilcileri de olayın ardından bir araya gelerek basın açıklamasına hazırlanıyor. Sosyal medya üzerinden başlatılan “#CemevimeDokunma” etiketiyle halk tepkisini dijital mecraya taşıdı. Birçok yurttaş, bu sürecin sadece Alevi toplumuna değil, tüm Türkiye’deki kamu güvenliğine yapılan bir saldırı olduğunu savunuyor.
Son Söz: Bu Tesis Yıkıldı Ama Umut Ayakta
İkizce Mahallesi’nde yaşanan bu olay yalnızca bir inşaata değil, bir toplumun inancına, sosyal varlığına ve ortak yaşamına yapılan doğrudan bir müdahale olarak görülüyor. Haçova Derneği, mahalle muhtarlığı ve halk tek ses:
Biz buradayız. Cemevimizi de yapacağız, derneğimizi de kuracağız, sporumuzu da yaşatacağız.
Resimler ve Kaynak – ANKA