“Malatya Haber | Güncel ve Tarafsız Malatya Haberleri | Malatya Kalite Haber”
Malatya
Az bulutlu
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
“Malatya Haber | Güncel ve Tarafsız Malatya Haberleri | Malatya Kalite Haber” Editörün Seçimi Doğanşehir Eskiköy'den yükselen ses: "Toz bulutları bizi esir aldı"

Doğanşehir Eskiköy'den yükselen ses: "Toz bulutları bizi esir aldı"

Malatya Doğanşehirliler bu kezde taşocakları ve molozlar için ayakta: “Taşocağı Tozuna, Moloz Dağlarına Teslim Olmayacağız!”

5 Dakika
Okunma Süresi
Haberleri

Kenan Kaya ( Özel Haber) - Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Eskiköy Mahallesi’nde sabır taştı. Yıllardır köyün dört bir yanını saran taşocakları, çevreye rastgele dökülen molozlar ve yetkililerin sessizliği, vatandaşı isyan noktasına getirdi. Sağlıklarını, toprağını, hatta köyün doğasını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Eskiköylüler bu kez sessiz kalmadı.

Kadın, erkek, yaşlı, genç demeden köy meydanında toplandılar, ellerinde pankartlar, dillerinde tek bir cümle vardı:

“Yeter artık! Biz yaşamak istiyoruz.”

Toz Bulutları Köyü Esir Aldı

Köyün hemen girişinde bulunan ve sayıları her geçen gün artan taşocakları, çevreyi adeta gri bir sis tabakasına boğmuş durumda. Kamyonların tozu dumana kattığı yollar, artık köyün kaderi haline gelmiş.

Bir köylü, tozdan bembeyaz olmuş elbiselerini göstererek, “Sabah camı siliyoruz, akşam kapkara oluyor. Artık nefes almak bile lüks oldu. Bu toz ciğerimize kadar işledi. Bırakın evlerdeki toz bulutlarının getirdiği kirliliği artık nefes almakta zorluk çekiyoruz" dedi.

Köyde kronik hastalıkların, özellikle de astım ve bronşit vakalarının arttığı belirtilirken, köylüler yetkililere “Bu bir çevre sorunu değil, artık bir sağlık felaketi” sözleriyle çağrıda bulundu.

“Cennet Köyümüzü Cehenneme Çevirdiler”

Malatya Doğanşehir Eskiköy halkı, eskiden doğasıyla, kuş sesleriyle, meyve ağaçlarıyla bilinen köylerinin artık yaşanmaz hale geldiğini söylüyor. Bir köy sakini, “Bizim köyümüzde eskiden sabah horoz sesiyle uyanırdık, şimdi kamyon sesiyle uyanıyoruz. Çocuklarımız oyun oynayamıyor, yaşlılarımız dışarı çıkamıyor. Cennet köyümüzü cehenneme çevirdiler” diye konuştu.

Kadınların öncülük ettiği eylemde taşınan pankartlar da köylülerin öfkesini yansıtıyordu:

“Kamyon sesi değil kuş sesi istiyoruz!”

“Toprağımızda toz değil fidan yetiştirmek istiyoruz!”

“Cennet köyümüz cehennem köyü oldu!”

“Taşocağı istemiyoruz, yeter artık!”

“Moloz Dağları Büyüyor, Umutlarımız Küçülüyor”

Köy girişinde yıllardır biriken moloz yığınları artık küçük tepeleri andırıyor. Bu molozların hem tarım arazilerini hem de doğal yaşamı yok ettiğini söyleyen köylüler, “Her geçen gün bir kamyon daha dökülüyor. Artık molozlar tarlalarımıza dayandı. Bölgemiz çöplüğe döndü. Bu kadar umursamazlık olmaz” diyerek tepki gösterdi.

Köy çevresinde biriken molozların yağmurla birlikte yer altı sularına karıştığını belirten vatandaşlar, “Bu suyu biz içiyoruz, hayvanlarımız içiyor. Bu ihmalkârlık hem insanı hem doğayı zehirliyor” dedi.

“Ne Evimiz Var Ne Umudumuz”

Eskiköy halkı, yalnızca taşocaklarıyla değil, deprem sonrası hâlâ teslim edilmeyen köy evleriyle de mücadele ediyor.

Eylemde konuşan bir başka vatandaş, “Depremde evimiz yıkıldı, hâlâ yenisi teslim edilmedi. Şimdi de tozdan, gürültüden yaşanmaz hale geldik. Ne evimiz var ne umudumuz. Biz devletimize güveniyoruz ama artık sabrımız tükendi” dedi.

Bir yaşlı kadın ise gözyaşları içinde, “Evimiz yok, toprağımız toz içinde. Çocuklarımız burada nasıl büyüsün? Yetkililer gelsin bir gün bizimle otursun. Bu köyde yaşamın ne hale geldiğini görsünler” diyerek feryat etti.

“Yetkililer Sessiz, Biz Nefessiz Kaldık”

Köylüler, yıllardır dilekçeler yazdıklarını, CİMER üzerinden defalarca başvuru yaptıklarını ancak hiçbir sonuç alamadıklarını belirterek büyük hayal kırıklığı yaşıyor.

Bir köy sakini, “Her seferinde başka kuruma yönlendiriyorlar. Kimse sorumluluk almak istemiyor. Ama biz her gün bu tozu soluyoruz. Yetkililer sessiz, biz nefessiz kaldık” diyerek tepkisini dile getirdi.

Vatandaşlar, Malatya Valisi Seddar Yavuz’a da açık bir çağrıda bulundu:

“Sayın Valim, sizin adaletinize ve duyarlılığınıza inanıyoruz. Lütfen Eskiköy’ü görün, bu halkın sesini duyun. Biz düşman değiliz, sadece yaşamak istiyoruz. Bu taşocaklarını denetleyin, moloz dağlarını kaldırın. Burası bizim köyümüz, bizim toprağımız!”

“Bu Sadece Eskiköy’ün Değil, Malatya’nın Sorunu”

Uzmanlar da uyarıyor: kontrolsüz taşocakları sadece bir köyü değil, bütün bir bölgeyi tehdit ediyor. Gürültü, toz ve titreşim nedeniyle çevredeki ekolojik denge bozuluyor, yeraltı suları kirleniyor, tarım ürünlerinin verimi düşüyor.

Köy sakinleri, “Bugün Eskiköy’ü yok eden bu ocaklar, yarın Doğanşehir’in tamamını vuracak. Bu mesele sadece bizim değil, tüm Malatya’nın meselesi” diyerek kamuoyuna çağrıda bulundu.

“Biz Tozun Değil, Toprağın İnsanıyız”

Eylem olaysız şekilde sona ererken köylüler, gerekirse tekrar toplanacaklarını, seslerini ülke genelinde duyurmak için her türlü yasal yola başvuracaklarını söylediler. Köylü kadınlar daha sonra köy yolunda sembolik olarak çöp topladılar ve rezelatei kamerelar önünde sergilemiş oldular. 

Köy girişinde yapılan son açıklamada şu ifadeler öne çıktı:

“Biz tozun değil, toprağın insanıyız. Biz bu toprağı dedelerimizden emanet aldık, çocuklarımıza toz bulutu değil, yeşil bir köy bırakmak istiyoruz. Bizi duysunlar artık!”

Eskiköy halkı, hem çevre kirliliğine hem de bürokratik duyarsızlığa karşı direniş başlatmış durumda. Köylüler şimdi gözünü Ankara’ya, kulağını Malatya Valiliği’ne çevirmiş durumda.

Eylemin ardından bölge halkı, bir kez daha aynı soruyu dile getirdi:

“Bu köyün insanı nefes alamaz hale gelmişken, kim susacak, kim konuşacak?”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *