Kenan Kaya ( Özel Haber) - Pop müziğin efsane ismi Selçuk Ural, yıllardır kamuoyunun önünde ahkâm kesen oğlu Hakan Ural için adeta ipleri kopardı. “Entelektüel demek hakaret olur” diyen Ural, oğlunu evlatlıktan sildiğini açık açık ilan etti. Baba–oğul arasındaki derin kopuş, son günlerde kamuoyunu sarsan Güllü cinayeti tartışmaları ve Nihat Doğan’ın sert çıkışlarıyla birlikte çok daha geniş bir yankı buldu.
Pop müziğin efsane isimlerinden, Malatya’nın yetiştirdiği önemli sanatçılardan Selçuk Ural, oğlu Hakan Ural hakkında yaptığı açıklamalarla magazin ve sanat dünyasını bir kez daha ayağa kaldırdı. Ural’ın sözleri yalnızca bir aile içi hesaplaşma değil; son dönemde Hakan Ural’ın ekranlarda sergilediği tutum, yaptığı açıklamalar ve kamuoyunda büyüyen tepkilerin de bir özeti niteliğinde oldu.

Malatyalı Selçuk Ural, Hakan Ural’ın “entelektüel” olarak lanse edilmesine açıkça karşı çıktı. “O hiçbir zaman bir entelektüel gibi konuşamaz. Böyle söylemek entelektüellere hakaret olur” diyen Ural, oğlunun Türkiye’ye fikir verecek bir isim olarak sunulmasını da “büyük bir hata” olarak nitelendirdi. Ural, basında ve sosyal medyada Hakan Ural hakkında yazılanları okudukça üzüldüğünü belirterek, “Okurken içim acıyor” ifadesini kullandı.
Halen sahnelerdeyim
79 yaşında hâlâ sahnede olduğunu, üretmeye devam ettiğini ve saygı gördüğünü vurgulayan Selçuk Ural, “Entelektüellik başka bir şeydir, herkes olamaz” diyerek tartışmanın dozunu daha da yükseltti. Bu sözler, baba–oğul arasındaki kopuşun ne kadar derin olduğunu gözler önüne serdi.

Hakan Ural’ın son dönemde Kanal D’de yayınlanan sabah programında yaptığı çıkışlar, özellikle cinayete kurban giden arabesk sanatçısı Güllü ile ilgili sözleri kamuoyunda büyük tepki toplamıştı. Olayın ardından yapılan yorumlar, “duyarsız”, “sert” ve “insanî hassasiyetten uzak” bulunmuş; sosyal medyada binlerce kullanıcı Hakan Ural’ı hedef almıştı. Güllü cinayetiyle ilgili açıklamalar, yalnızca izleyicilerin değil, sanat dünyasından pek çok ismin de tepkisini çekti.
Bu isimlerin başında ise Nihat Doğan geldi. Nihat Doğan, Hakan Ural’a yönelik sert ifadeler kullanarak, televizyon ekranlarından yapılan yorumların sorumluluk taşıması gerektiğini savundu. Doğan’ın çıkışları kısa sürede büyüdü; tartışma sosyal medyaya, magazin programlarına ve köşe yazılarına taşındı. Birçok kişi, Hakan Ural’ın üslubunu ve yaklaşımını eleştirirken, “ekranda ahkâm kesmekle” suçladı.

Hiç programını seyretmedim
Tüm bu tartışmalar sürerken, en ağır ve en sarsıcı açıklama babasından geldi. Enver Aysever’in sorularını yanıtlayan Selçuk Ural, oğlu için şu ifadeleri kullandı:
“Ben onu affetmem. Ben ona babalığımı bıraktım. Böyle bir oğlum yoktur dedim. Bunun onlarca sebebi var ama bunları konuşmak bana yakışmaz. Benim öyle bir evladım yok. Bir kızım var. O defteri kapattım.”
Selçuk Ural, bu kararın ani bir öfke ya da son yaşanan tartışmaların sonucu olmadığını da özellikle vurguladı. Yaklaşık üç yıl önce bu kararı aldığını belirten Ural, “Başta evlatlık görevlerini yapmamasından dolayı bu defteri kapattım. O beni asla arayamaz, arasa da konuşmam” dedi. Hatta devlet erkânından bazı isimlerin arayı bulmak için devreye girdiğini, ancak bu girişimleri de net bir şekilde reddettiğini ifade etti.

Sanat dünyasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu açıklamalar, Hakan Ural’ın son dönemde yaptığı çıkışların yalnızca izleyici nezdinde değil, ailesi içinde de derin bir kırılmaya yol açtığını ortaya koydu. Güllü cinayeti tartışmaları, Nihat Doğan’ın sert tepkileri ve şimdi de babasından gelen “evlatlıktan sildim” çıkışı, Hakan Ural’ın adının önümüzdeki günlerde de tartışılmaya devam edeceğini gösteriyor.
Yaşananlar, ekranlardan yapılan her sözün ve her yorumun yalnızca reyting değil, toplumsal ve kişisel sonuçlar da doğurduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.