AK Parti Malatya Milletvekili ve TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi Abdurrahman Babacan, katıldığı televizyon programında PKK’nın fesih süreci, örgütün bölgedeki uzantılarının geleceği ve Türkiye’nin güvenlik stratejisine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Babacan, “Bu süreç aşama aşama ilerleyen bir süreçtir. Yani tek elden ve çok kısa süre içerisinde aynı sonucun tek yerden alınacağı bir süreç değil. Devletin koordinasyonunda, istihbaratın ve güvenliğin yönettiği bir süreçtir.” ifadelerini kullandı.
“Süreç Çok Katmanlı Bir Yapıya Sahip”
Habertürk’te Gazeteci Faruk Aksoy’un sunduğu programa konuk olan Milletvekili Abdurrahman Babacan, stüdyoda Saadet Partisi Grup Başkanı Avukat Bülent Kaya, Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun ve Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı ile birlikte gündemin en kritik başlıklarını değerlendirdi.
Programda özellikle PKK’nın Türkiye’den çekilme ve fesih kararı ile bu sürecin bölgesel yansımaları masaya yatırıldı.
Abdurrahman Babacan, sürecin yalnızca Türkiye ile sınırlı olmadığını, Irak ve Suriye sahalarını da kapsayan geniş bir yapıya sahip olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Önce PKK’nın kendisini feshettiğini açıklamasının ardından bunun normal bir rotası var. O rota Türkiye, beraberinde Irak, Suriye ve bu aşama aşama ilerlenen bir süreçtir. Bu yeni bir merhaleyi gösteriyor.”

Milletvekili Abdurrahman Babacan, bu gelişmenin bölgedeki dengeler açısından yeni bir dönemi işaret ettiğini belirterek, “Artık terörün varlığını sürdürdüğü hiçbir alanın kalmadığı bir sürece doğru gidiyoruz. Bu Türkiye açısından da, bölgesel barış açısından da tarihi bir dönemeçtir.” dedi.
“Bu Bir Gecede Bitecek Bir Süreç Değil”
Abdurrahman Babacan, kamuoyunda sıkça dile getirilen “PKK tamamen sona mı erdi?” sorularına da net yanıt verdi. Sürecin uzun soluklu ve kontrollü bir şekilde yönetildiğini vurgulayan Babacan, şunları söyledi:
“Bu öyle bir gecede ‘Suriye’yi de, Irak’ı da kapattım, Türkiye’dekileri de bitirdim’ denilecek bir şey değil. Bu süreçte diplomasi, güvenlik ve istihbarat birbirine entegre biçimde ilerliyor. Dolayısıyla nihai hedef, örgütün Türkiye içinde ve dışında tüm uzantılarıyla birlikte ortadan kaldırılmasıdır.”
Abdurrahman Babacan, Türkiye’nin bu süreçte kararlılıkla ilerlediğini belirterek, devletin tüm kurumlarının koordineli bir biçimde hareket ettiğini vurguladı.
“İstihbarat ve Güvenlik Süreci Yakından Yönetiyor”
Sürecin kontrolsüz bir biçimde değil, tamamen devletin denetiminde ilerlediğini ifade eden Babacan, “PKK’nın bugün yaptığı (Türkiye’deki unsurlarını sınır dışına çekme) açıklama aslında bir yandan istihbaratın, bir yandan güvenliğin ve devletin bu işin başında olduğunu gösteriyor. Örgüt de 12 Mayıs’taki deklarasyona sadık kaldığını, somut olarak aşama aşama ilerlediğini göstermiş oldu.” dedi.
Babacan, Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir mücadele ettiği terör sorununda bugün gelinen noktanın devlet aklının kararlılığını ortaya koyduğunu söyledi.
“Bu sadece bir güvenlik başarısı değildir; aynı zamanda bir stratejik sabır örneğidir.” diyen Babacan, “Bu kararlılıkla gidildiğinde Türkiye’nin önümüzdeki on yıllarda artık terörle anılmayan bir ülke olacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

“Suriye’de Olumlu Gelişmeler Yaşanıyor”
Milletvekili Abdurrahman Babacan, sürecin Suriye ayağına da değinerek, Türkiye’nin bölgedeki dengeleri gözeterek hareket ettiğini belirtti.
“Suriye’de Türkiye’nin istediği yönde bazı olumlu gelişmeler var. SDG ve YPG’nin Suriye yönetimiyle entegrasyonu için çok ciddi ilerleme kaydedildi. Bununla bu sürecin bağlantılı olduğunu biliyoruz.” dedi.
Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Zirvesi sonrasında yürüttüğü diplomatik temasların da bu sürecin hızlanmasına katkı sağladığını belirterek, “Cumhurbaşkanımızın Kürtler, Türkler, Araplar şeklinde çizdiği çerçeve, aslında bu sürecin de esas dayanağıdır. Bu çerçeve, bölgenin geleceğini şekillendirecek en kapsayıcı vizyondur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Örgüt Kendi Deklarasyonuna Sadık Kalıyor”
Babacan, örgütün son dönemde attığı adımların devletin yürüttüğü diplomatik ve istihbari stratejiyle örtüştüğünü belirtti.
“Toplumda ‘acaba örgüt kendi deklarasyonuna bağlı mı’ yönünde sorular vardı. Görüyoruz ki sadık. Çünkü burada örgütle ilgili ortaya çıkan yeni durumları, yeni realiteleri örgüt kendi kendisini bağlayarak zaten deklarasyonunda ifade etti. Bundan sonrası işin takibatı, koordinasyonunu devlet yapıyor.” dedi.
“Türkiye’nin Güvenlik Politikası Artık Bölgesel Bir Anlam Taşıyor”
Milletvekili Babacan, Türkiye’nin terörle mücadelesinin sadece ülke içi güvenlik değil, aynı zamanda bölgesel istikrar açısından da belirleyici hale geldiğini söyledi.
“Bugün Türkiye’nin güney sınırında yaşanan her gelişme, sadece Türkiye’yi değil; Irak’ı, Suriye’yi, hatta İran ve Körfez ülkelerini de etkiliyor. Bu nedenle bu süreç sadece bir terörle mücadele süreci değil, aynı zamanda bölgesel yeniden yapılanma sürecidir.” ifadelerini kullandı.
“Devletin Kararlılığı Net Bir Şekilde Görülüyor”
Son olarak Babacan, Türkiye’nin terörle mücadelesinde ortaya koyduğu iradeye dikkat çekerek, “Devletin kararlılığı net bir şekilde ortadadır. Bu sadece askeri ya da güvenlik temelli bir mücadele değil, aynı zamanda siyasi, diplomatik ve sosyolojik bir bütünlük içinde yürütülüyor.” dedi.
Babacan, bu bütüncül yaklaşımın Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde yürütülen politikaların bir sonucu olduğunu belirtti.
Yeni Dönemin Eşiğinde
Milletvekili Babacan’ın değerlendirmeleri, Türkiye’nin terörle mücadelede yeni bir döneme girdiğini ve bu dönemin çok boyutlu bir stratejiyle yönetildiğini ortaya koydu.
“Terörsüz Türkiye” hedefinin sadece bir güvenlik söylemi değil, aynı zamanda bir devlet vizyonu haline geldiğini belirten Babacan, “Bu süreci doğru yönetirsek, bölgesel barışın mimarı Türkiye olacaktır.” diyerek sözlerini tamamladı.