Kenan Kaya ( Özel Haber) - Malatya’da deprem sonrası kurulan Mahmut Çalık Konteyner Kent’te yaşanan tahliye tartışması, şehri bir kez daha ülke gündemine taşıdı. Kışın ortasında elektrik ve suyu kesilen yüzlerce depremzede, karanlıkta ve soğukta yaşam mücadelesi verirken, Malatya’nın kendi milletvekillerinin sessizliği büyük öfke topluyor.
Kenti temsil etmesi beklenen isimler susarken, Malatyalıların sesi bu kez 600 kilometre öteden, Şanlıurfa’dan yükseldi.
“MALATYA’NIN VEKİLLERİ SUSUYOR, MALATYA’YI URFA SAVUNUYOR!”
Depremden sonra geçici barınma alanı olarak kullanılan Mahmut Çalık Konteyner Kent’te tahliye kararıyla karşı karşıya kalan:
Eğitim çalışanları, Hak sahipleri, Çocuklu aileler
“Kalacak bir yerimiz yok. Kiralık ev bulamıyoruz” diyerek çıkmayı reddedince, elektrik ve su kesildi. Yüzlerce insan soğukta ve karanlıkta bırakıldı.
Vatandaşlar yaşadıklarına karşı eylem yaparak duyurmaya çalışırken, Malatyalılar uzun süredir dile getirdikleri sorunun bir kez daha tekrarlandığını söyledi:
“Biz konuşuyoruz ama bizim vekiller yine yok!”

MALATYA VEKİLLERİ NEDEN SUSUYOR?
Malatya kamuoyunda büyük bir kırgınlık var. Kayısı yandı, ses yok…
Deprem konutları gecikti, ses yok… Çarşı yıkıldı, sessizlik…
Fahiş fiyatlar yükseldi, denetim sorunu var, yine ses yok…
Şimdi konteynerde elektrik kesildi, yine ses yok!
Vatandaşların ortak tepkisi net:
“Bu şehir sahipsiz mi? Bizim sorunlarımızı neden başka şehirlerin vekilleri dile getiriyor?”
YÜKSELEN SES ŞANLIURFA’DAN:
CHP’Lİ MAHMUT TANAL’DAN TOKAT GİBİ AÇIKLAMALAR
Malatya’nın vekillerinin duymadığı ses, Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal tarafından duyuldu. Mahmut Tanal, konteyner kentteki insanlık dışı uygulamayı Türkiye gündemine taşıdı.
Mahmut Tanal, sert ifadeleriyle adeta Malatya’nın vicdanı oldu:
“Malatya’da konteyner kentte kalan depremzedelerin elektriğini kesmek vicdansızlıktır. Deprem konutları bitmeden insanları karanlıkta ve soğukta bırakmak kabul edilemez. Çocuklar üşüyor, aileler yemek bile yapamıyor.
Barınma haktır! Elektrikler derhal açılmalı! Kimse 6 Şubat gecesini yeniden yaşamamalı.”
Bu sözler kısa sürede sosyal medyada yankı buldu.
Malatya halkı Tanal’a teşekkür ederken kendi vekillerine tepkisini sertleştirdi:
“Bizim derdimizi Urfalı vekil konuşuyor, Malatya’nın vekilleri neredesiniz?”

“MALATYA’YA SAHİP ÇIKANLAR MALATYA’DAN DEĞİL!”
Konteyner kentte kalan depremzedeler, yaşadıkları dramı anlatırken siyasi duyarsızlığa da dikkat çekti:
“Biz Malatya’yı terk etmedik ama bizi sessizliğe terk ettiler.”
“Siyasetçiler seçimden sonra ortadan kayboldu.”
“Halimize Urfa’dan ses geliyor, Malatya’dan değil. Bu nasıl temsil anlayışı?”
Şehirde konuşulan en sert cümlelerden biri ise şu:
“Malatya’nın sesi Malatya’dan değil, Urfa’dan çıkıyorsa burada büyük bir sorun var.”
MALATYA’NIN ÇIĞLIĞI BÜYÜYOR
Konteynerlerde elektriklerin kesilmesi yalnızca bir teknik sorun değil; depremden ağır yara alan kentin yönetilme biçimine, temsil edilme şekline dair büyük bir soru işareti oluşturdu.
Halk, net ve kararlı bir şekilde şunu söylüyor:
“Biz kaderimize terk edildik. Sesimizi Malatya’nın vekilleri değil, başka şehirlerin vekilleri duyuyor.”
Yetkililer ise yaptıkları açıklamada Malatya’da birçok kiralık ev olduğunu ve bazı vatandaşların konteynerlerden çıkmamalarının yersiz bir durum olduğunu belirterek kentte normalleşmeye dönülmesi gerektiğini söylediler. Malatya’da konteyner boşaltmaları devam edecek.

yavuz'dan açıklama geldi
Öte yandan Malatya Valisi Seddar Yavuz, son zamanlarda konteyner kentlerden yükselen sesler ve kamuoyundaki tartışmalar için açıklamada bulundu. Malatya Valisi Seddar Yavuz, “konteynerlerden çıkarma” iddialarına yönelik açıklamasında şunları söyledi:
“Birkaç şeyin de altını çizmek istiyorum. Kamuoyunda zaman zaman haksız ve konunun detayı sorulmadan yapılan birtakım tezviratlarla karşılaşıyoruz; örneğin kamu görevlilerinin konteynerden çıkartılması gibi. Değerli arkadaşlar, depremin üzerinden neredeyse 3 yıl geçti. Bugün Orduzu, Bahçebaşı'nda kira 10 bin TL. İkizce’de şu anda 3 bine yakın boş konut var. Kiralar 6–8 bin lira. Biz konteyneri bir kalıcı yaşam alanı olarak tanımlamıyoruz. Dolayısıyla kamu görevlilerimiz artık kendilerine uygun evleri tutmak suretiyle bu…
İkinci kısmı; kuradan evi çıkmış, anahtar teslim edilmiş ve evinde hiçbir eksiği bulunmayan kardeşlerimizi konteynerlerden çıkartıyoruz, çıkartacağız.”
