
Kardeşlik Bir Kalpte Son Buldu
Bazı isimler görev yaptıkları şehirlerle anılır. Bazı isimlerse, yürekleriyle başka şehirlerde de iz bırakır. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, o nadir insanlardan biriydi. Sadece Manisa'nın değil, Malatya’nın da bir evladı gibi sevildi. Çünkü o, sınırları haritalarla değil, gönüllerle çizen bir insandı.
Ferdi Zeyrek’in ani ölümü, bir şehirdeki makam odasını değil, binlerce insanın kalbini boş bıraktı. Üç günlük yaşam mücadelesinin ardından gelen acı haber, Malatya’da yankılandığında, bu haber artık sadece bir ölüm değil; dostluğun, vicdanın ve kardeşliğin yarıda kalan hikâyesiydi.
Malatya’nın beş ilçesine, yani Arapgir, Arguvan, Hekimhan, Yazıhan ve Doğanşehir’e sağladığı maddi ve manevi destekler, onun bu topraklarda bir isimden fazlası olduğunu gösterdi. Bu destekler hiçbir zaman bir gösteriş ya da gündem aracı olmadı. Sade, sessiz ama derin izler bırakan bir gönül alışverişiydi. Ferdi Zeyrek bu beş ilçede hiç seçim kampanyası yürütmedi, oy istemedi, afiş bastırmadı. Ama o ilçelerin halkı onu hep gönlünde taşıdı. Çünkü o, kendisine ihtiyaç duyulduğunu hissettiği anda uzak yakın demeden elini uzattı. Yardımla değil, yoldaşlıkla, dostlukla, insanlıkla yaklaştı.
Onun yokluğu Malatya’da sadece resmi açıklamalarla değil, sokak aralarındaki sessizlikle, insanların gözlerindeki hüzünle hissedildi. Bir şehir başka bir şehrin başkanını bu kadar içten anıyorsa, orada artık siyasetin değil insanlığın dili konuşuluyordur.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in hissettikleri de tam bu duyguya dayanıyordu. Çünkü o da biliyordu ki Ferdi Zeyrek, Malatya’ya yapılan bir resmi jest değil, bir gönül çağrısıydı. Kurulan kardeşlik ilişkisi, satırlarda değil, kalplerde yazılmıştı. Belediyeler arası bir protokol gibi görünse de, aslında bu bir insanlık köprüsüydü. Şimdi o köprüden bir taş eksildi. Ama bu eksiklik bile onun ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Malatya’da ve tüm ülkede Zeyrek’in ardından yükselen sesler, bir siyasetçinin değil, bir insanın kaybına yakılan ağıtlar gibiydi. Çünkü o, unvanlarla değil, davranışlarıyla tanındı. Partisinin adı, pozisyonunun ağırlığı, makamının görkemi… Bunlar değil, onun insan oluşu iz bıraktı.
seni unutmayacağız…
Kardeş şehirlerde de hüzün vardı belki. Ama Malatya’daki yas, bambaşka bir yerden kök salmıştı. Bu şehir, yardım eden değil, dert eden insanları unutmaz. Ferdi Zeyrek ise Malatya’nın derdini dert edinmişti. Bazen bir sel sonrası gönderdiği ekip, bazen bir kırtasiye yardım kolisi, bazen de sadece bir telefonla verdiği destek… Bunlar Malatya’nın hafızasında yer etti.
Şimdi bir başkan eksik… Ama aslında eksilen sadece bir başkan değil; bir anlayış, bir zarafet, bir vicdandır. Yerine konmaz, unutulmaz, belki de bir daha hiç rastlanmaz.
Böyle insanlar erken gider. Çünkü bu dünya onların narinliğine uzun süre katlanamaz. Ama gitmeleri bile ders gibidir. Geride bıraktıkları yalnızca anı değil, ölçüdür: Bir insan, gittiğinde ardından ne kadar içten dua ediliyorsa, o kadar gerçek yaşamıştır.
Ferdi Zeyrek, gerçek yaşadı. Sessizce geldiği gönüllerde, bugün yüksek bir sessizlikle anılıyor.
Malatya onu unutmaz. Çünkü Malatya unutmayı değil, hatırlamayı bilen bir şehirdir. Gittiğin yerde rahat uyu Başkanım…