Kültür ve Turizm Müdürü Yener Oba’nın yoğun çabalarıyla Malatya bu yıl Kültür Yolu Festivaline dahil edilirken, Kültür Bakanı’nın verdiği sözler de karşılık buldu. Murat Boz, Haluk Levent, Aydilge, Sagop Kajmir, Altay ve onlarca sahne sanatçısı Malatya sahnelerinde yüzbinleri coşturdu, müzik ziyafeti sundu. Peki, Malatya’nın yöneticileri nerede? Malatyalı milletvekilleri sadece konserlere katılmamazlık yapmadılar, şehirde gerçekleşen hiçbir etkinlikle, panel, söyleşi, tiyatro gösterilerinde de yer almadılar. Sadece bazıları stant gezmekle yetindi. Bu da Milletvekillerinin Malatya Kültür Yolu Festivaline duyarsızlıklarını açıkça gösterdi.
Siyasiler nerede?
Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ve milletvekilleri, festivalin bu muazzam enerjisine kayıtsız kaldı. Festivalin ana alanı olan 100. Yıl Parkı’nda on binleri bir araya toplayan konserlerin keyfini paylaşmak, birkaç dakikalık bir zaman ayırmak onlar için fazla mıydı? Görüntüler, siyasilerin sahne ve kalabalıktan uzak durmayı tercih ettiğini ortaya koyuyor.
Festival alanına giden Ak Parti Milletvekilleri İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak ve Abdurrahman Babacan, yalnızca stantları ziyaret ederek “görünürlük” sağlama çabasına girdi. İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak sosyal medyada festivalin önemini uzun bir metinle anlatırken, yüzbinleri coşturan konserlerden bir kelime dahi bahsetmedi. Babacan ise sessizliğiyle dikkat çekti; festivalle ilgili tek bir paylaşım yapmadı. Yerel partili yetkililer, Babacan’ın festivalde olduğunu ancak Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı aracılığıyla duyurdu. MHP ve CHP Milletvekilleri ise Festivale bir dokunuş dahi yapmadılar. Kayıp vekil İhsan Koca ile Bülent Tüfenkçi de Malatya Kültür Yolu Festivali’ni görmezden geldiler.
İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak stant gezisinden sonra sosyal medya hesabından festival ile ilgili olarak şu paylaşımı yapma gereği duydu:
“Kültür bir toplumun hafızasıdır. Malatya’mız, bu hafızayı yaşatırken geçmişin izlerini geleceğe taşıyan bir köprü kuruyor. Kültür Yolu Festivali kapsamında Malatya’mızda standları ziyaret ettik. Her stantta sabırla işlenmiş sanat eserlerini, gastronomi zenginliğimizi ve bu şehrin derin kültürel birikimini görmek mümkündü.
Bu kadim şehir, tarih boyunca estetik anlayışını emeğin bereketiyle, yöresel lezzetlerini kültürel bir zarafetle harmanlamış bir medeniyet mirasına sahiptir. Bu festival; Malatya’mıza, hemşehrilerimize, üreticilerimize ve zanaatkârlarımıza moral, umut ve dayanışma kazandıran kıymetli bir buluşma oldu.
Malatya’mızın üretken insanı ve paylaşımcı ruhu; bu şehrin kimliğini yaşatan en güçlü değerlerdir. Bin yıllık el sanatlarımız, geleneksel motiflerimiz, yerel üretim kültürümüz ve yöresel lezzetlerimiz; hem kimliğimizi koruyor hem de genç nesillere ilham veriyor. Bu yönüyle Malatya’mız, geçmişinden aldığı güçle geleceğini kültürle, sanatla ve üretimle inşa eden bir şehirdir.
Bu anlamlı organizasyona katılım ve destekleriyle gönül veren tüm hemşehrilerimize, üreticilerimize ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum.”
Malatya’da kültür, sanat ve ticaretin birleştiği bu etkinliğin siyasiler tarafından adeta görmezden gelinmesi, şehirde büyük tepkiye yol açtı. Halk, “Sanatçılar sahnede yüzbinleri coşturuyor, ama vekillerimiz tek bir konseri bile görmek için çaba göstermiyor” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Festivalin sahne arkasındaki emeği, on binlerin coşkusu ve Malatya’nın kültürel zenginliği, siyasilerin ilgisizliğiyle gölgelenmeye çalışıldı. Görünüşe bakılırsa, Malatya’nın vekilleri için kültür ve sanat, yalnızca paylaşımda kullanılan bir fotoğraf karesiyle sınırlı. Bu tutum, hem Malatya’nın kültürel gelişimine hem de sanatçılara verilen değere büyük bir haksızlık olarak yansıdı.
Malatya halkı, yüzbinleri sahnelerde coşturan sanatçıların yanında durmayan, festivalin enerjisine kayıtsız kalan siyasetçilere rağmen, kültür ve eğlenceden vazgeçmedi. Ancak bu sessizlik ve ilgisizlik, önümüzdeki yıllarda benzer etkinliklerin siyasilerin desteğiyle değil, yalnızca halkın çabasıyla ayakta kalabileceği kaygısını da beraberinde getirdi.
