Belediyenin kapısının tüm Doğanşehirlilere açık olduğunu söyleyen CHP'li Belediye Başkanı Mehmet Bayram amaçlarının ayrım yapmadan ilçeye hizmet olduğunu açıkladı. Doğanşehir’in depremde çok ciddi yaralar aldığının belirten Başkan Mehmet Bayram, “Biz Doğanşehir için muhalefeti iktidarı ile birlikte çalışmak zorundayız. Doğanşehir huzurlu ve mutlu bir ilçeydi. O günlere dönmek istiyorsak küslük olmaz, bazı şeyleri unutmamız lazım. CHP, Ak Parti yok, Doğanşehir var ve Doğanşehir için birliktelik şart” dedi. Ak Partili vekillerin ilçeye geldiklerimde kendisini görmezlikten geldiklerini de belirten Belediye Başkanı Mehmet Bayram, “Ben demek Doğanşehir demektir. Seçilmiş bir Balkan Doğanşehir’i temsil eder. Benim asıl görevim Doğanşehir’de belediye kapılarını herkese eşit oranda açık tutmaktır” derken evinin dahi belediye gibi çalıştığını ve mesaisinin gece 01.00’de ancak bittiğini açıkladı. Doğanşehir Belediye Başkanı Mehmet Bayram Malatya Kalite Haber’den Kenan Kaya’nın sorularına şöyle yanıt verdi:
Öncelikle hayırlı günler, yerel seçimlerde büyük bir başarı göstererek Ak Partinin kalesi diye bilinen ilçede seçimi kazandınız ve Belediye Başkanı oldunuz. Peki, 1.5 yıllık süre içinde hizmetleriniz neler oldu. Doğanşehirli sizi seçtiği için mutlu mu?
Öncelikle sizi burada ilçemizde ağırlamaktan çok mutlu olduğumuzu belirtmek isterim. Tarafsız ve korkusuz habercilik yapan sizi bire bir tanımaktan çok memnun oldum. Sıkıntılı bir dönemde Doğanşehir’de Belediye Başkanı oldum. Yalnız benim, Erkenek’te bir kasaba belediyesi orada genç yaşta belediye başkanı olmuştum. Bundan dolayı Doğanşehir’i iyi bilir, iyi tanırım. Doğanşehir depremi oldukça ağır geçirdi. İki depremi üst üste yaşadı. Ondan öncesinde bir pandemi olmuştu. Ardından bu sene bir kuraklık mevcut Doğanşehir’imiz de ve zirai don felaketi. Yani çok zorlukların yaşanıldığı bir ilçeye Belediye Başkanı oldum. Vatandaşımızın yüzde sekseni bende dâhil olmak üzere psikolojik olarak da zor durumdayız. Ama bu demek değil ki, yorulduk. Biz Doğanşehir’e hizmet için aday olduk. Deprem sonrasında aday olurken ne zorlukları yaşayacağımızı da biliyordum.
belediye kapılarını kapatmaya hakkım yok
Göreve geleli 15 ayı geçti, ben bir gün dahi bu kapıyı kapatmadım. Kapatmaya da hakkım yok. Halk beni kapıyı yüzlerine kapatmak için buraya getirmedi. Burası 29 koy, daha önce 6 tane büyük beldemiz vardı. Onlarda mahalleye dönüştü. 4 tane merkez mahallesi 39 muhtarlığımız var. Büyük bir ilçeyiz. Biz depremi çok ağır yaşadık. İlk depremde çok bir şey olmadı ama ikinci deprem yerle bir etti. İyi ki öğle saatlerinde oldu. Yoksa burada çok can kaybımız olurdu. Mal kaybımız çok, ama arkamıza dönüp ağlamaktansa önümüze bakıyoruz. 15 aydır bu kapımızı kapatmadık, gece gündüz halkımızın yanındayız. Biz hiçbir zaman bu iş devletin, bu iş Büyükşehrin demeden imkânlar çerçevesinde durumuz da ortada, vatandaşımızın yanında olmaya çalışıyoruz. Bizim en önemli isteğimiz deprem yaralarının sarılması. Devlette oturmak için konutları yapıyor, TOKİ konutları bu çalışma iyi gidiyor, fena değil. Ufak sorunlar çıksa da bu sene öyle görülüyor ki, nüfusun yüzde 95’i kışı kalıcı konutlarımız da geçireceğiz. Rezerv alanında bir sıkıntımız vardı. Ora 12 dönümdü. Tam şehrin göbeği, biz onu 240’a çıkartmak için çok mücadele ettik. Sağ olsun Murat Kurum Bakan buraya geldiğinde arz ettik. O da çok doğru bakıp 200 dönüme çıkarttı. Sur alanımızdan dolayı onun ihalesi gecikti. Sivas Anıtlar Kurumu itiraz ediyordu, artık o sorunda bitti güzel gidiyor bir yıl içinde bitmesi planlanıyor. Özellikle yerinde dönüşüm konusunda da Sayın Bakan sağ olsun talebimizi kabul etti.
Ben kendi ilçem diye söylemiyorum, Doğanşehir gerçekten güzel bir ilçe. Depremde yara aldık ama toparlayacağız. Havası, suyu, yetişmiş insan kaynağı, tabiat güzellikleri ile güzel bir ilçe. Huzurlu bir ilçe. Huzurun olmadıktan sonra ne yaparsan yap, ne edersen et o ilçede kimseyi tutamazsın. Biz bu ilçede vatandaşı burada tutmak için elimizden ne geliyorsa yaptık, yapacağız da. Şuan da her şey rutin durumunu aldı. Her şeyin güzel gideceğine de inanıyorum.

ak parti kazanmamamız için çok uğraştı
Peki, Başkanım, Doğanşehir’in Belediye olarak muhalefete geçmesi ile bir dezavantaj oluştu mu?
Şöyle bir durum var, açık ve net konuşmakta da fayda var. Tabi, seçim öncesi Bunu çok kullandılar. ‘Burası yıkılmış, viran olmuş bir ilçe yönetimde iktidar partisi olursa daha iyi olur’ diye. Bizim, özellikle devletin üst düzey yöneticileri daha öncede belediye başkanlığı yaptığımdan dolayı kişiliğimi, yapımı bilir. Ben seçim bitti geçim derdindeyim sözüyle başladım. O yüzdende ben şimdiye kadar Devletin aksi yönde yani muhalefet diyerek baktığını düşünmüyorum. Tabi yereldeki bazı kişiler kasaba politikası yapmak isteyenler oradan buradan giriyorlar ama devletimizin buna çok itibar etmediği kanısındayım. Devlet elinden geleni yapıyor. En önemlisi bu ilçede ‘muhalefet gelirse hizmet az olur’ diyerek bizim seçilmemizi engellemeye çalışanların lafları boşa çıktı. Bizde devletimiz de elimizden geleni yapıyoruz.
Sayın Başkan, Büyükşehir’den yeteri kadar destek ve hizmet alabiliyor musunuz?
Büyükşehir’de ciddi yaralar aldı, yıkıldı. Sami Başkan’da mücadelesini yapıyor. Merkezde nüfus yoğunluğu olduğu için biz tabi Malatya’nın üçüncü büyük ilçesiyiz. Yeşilyurt, Battalgazi’den sonra üçüncü büyük ilçe biziz. Burada Akçadağ’ı da göz ardı etmeyelim. Akçadağ’da büyük zararlar aldı. İmkânlar çerçevesinde yanımızda oluyor. En azından Sami Beye derdimizi anlatıyoruz, dinliyor. Malatya’nın içinde de ciddi sorunlar var, O da zor dönemde göreve başladı. Genelde siyaset düşünmeden elindeki imkânlar çerçevesinde gereğini yapmaya çalışıyor. Yeteri imkânı yok. Malatya Belediyemiz de borçlu bir belediye. Oda yetişmeye çalışıyor. Ben Sami Başkanın ‘ Muhalif belediye biraz geri planda kalsın’ dediğine inanmıyorum.

sami başkan gerçekten mücadele ediyor
Tamam, da Başkan, siz CHP’li Beş Belediye bir araya gelip ortak bir karar aldınız. Sayın Başkandan randevu aldınız ve zeytin dalı uzattığınızı açıkladınız. Yeteri ilgiyi görmediğiniz söylediniz. Bir sıkıntı yoktu da neden böyle bir açıklama yapma gereği duydunuz CHP Belediyeleri olarak?
Daha önce tabi, Sami Başkan da gelince ekibi de değişince, ekibin olayı sağlıklı düşünemeye bilirler algısı oluştu bizde. Bunu Sami Bey’e iletmemiz gerektiğini düşündük. Sağ olsun oda aldı. Ekipte Doğanşehir’i ve muhalif belediyeleri iyi tanımıyor. Bir sıkıntı görür gibi olduk ve hemen bir önlem alma hareketine geçtik. Sami Bey de hemen müdahil oldu. Sami Bey bizi kabul edince toplantıda olan ekipte baktı ki bir siyaset derdinde değiliz. Biz yıkılmış bir şehri ayağa kaldırmak istiyoruz. Biraz önce söyledim, seçim bitti geçim başladı. Bizim hepimizin muhalefet, iktidar hepimizin 16- 17 saat çalışması lazım. Belediye Başkanlığı yapanların inanın ki hepsinin sağlıkları bozuldu. Ben saat sabah 06’da kalkıyorum, gece 01’de eve gidiyorum. Büyükşehir olmamızdan dolayı eskiden köydü mahalleye dönüştü, Örencik 40 kilo metre. Yani birçok mahallemiz kilometrelerce uzakta ve oraya gidip sorunları yerinde görüyoruz. 1290 kilometre bir alana yayılmış bir ilçeyiz. Biz neyin peşindeyiz, Biz insanlara nasıl dokunacağız? Biz insanlara dokunmak zorundayız. Oldu, olmasını istemezdik. Biz bu krizi atlatacağız ve vatandaşın sevgisini duasını kazanacağız.
Sohbette dediniz ki, ‘ benim kapım ben burada olduğum sürece açık’ peki kimlere açık?
Ben insanlara bakarken kimlere oy verdi hangi partiden diye hiçbir zaman bakmadım. Buraya gelen insan Doğanşehirlidir, derdi vardır, sorunu vardır. Çözüm için gelir. Siyasiler şunu iyi bilmeli; kapına gelen bir sorunu vardır gelmiştir. Kapına gelen benim evimde belediye gibi çalışır. Çarşıda pazarda asla ayrım yapmam. O insanlar siyasi bakıyorsa dahi. Bilin ki o insanlar da sorunlarını çözüyor, güler yüz gösteriyorsan o insanlar da inanın bir gün gelip seni destekleyecektir. Vatandaşın gözünden asla bir şey kaçmıyor. Ben personele de demişimdir, Sevgili kardeşim buraya stresi olan derdi olan insan gelecek. Senin yanına üç beş arkadaşın geliyor sohbet edip gidiyor. Ama buraya sorunu olan, dertli insan geliyor. Sen onu güler yüzle karşılamazsan olmaz. Büyükşehir olmanın bize bir dezavantajı var. Adam 30-40 kilometreden kalmış gelmiş belediye başkanını görecek derdini anlatacak. Gelip de Başkanı göremeyince olmaz. O insan yine 40 kilometre gidecek köyüne ‘Gittim ama göremedim’ psikolojisine girecek. Olmaz bu. Onun için hep demişimdir ki, sahada olduğum zaman köyünden gelen vatandaşlar ile beni mutlaka irtibat kurdurun. Arayacaksın beni onunla en azından telefonda konuşacağım derdi ile dertleşeceğim, sorunu ile ilgileneceğim.

personeli çok uyardım
Yani Başkan eski Kaymakamınızın yaptığını tam tersini yapıyorsunuz. Eski Kaymakam Doğanşehir’de ulaşılmaz bir adam olmayı tercih ediyordu.
Evet, doğru. Ama yeni Kaymakam öyle değil. Yeni Kaymakamımız iyi gidiyor. Geldiği günden beri halk ile iç içe, bizimle de öyle. Devletin tüm kurumları ile istişare içinde. Bizde Belediye olarak tüm birimlerle iyi diyalog içindeyiz. Bölük Komutanımız, Emniyet Müdürümüz, Kaymakamımız ile. Sorunumuz, derdimiz ortak tek hedefimiz Doğanşehir. Bunu birlikte çözeceğiz. Kaymakam nereye hizmet ediyor? Doğanşehir’e. Ben yaptım, sen yaptın yok, Doğanşehirli bir hizmet daha alsın kim yaparsa yapsın. Sayın Kaymakam ile makamında görüştük sonra da kendisi bizi ziyarete geldi. Kendisi ile konuşmamızda bize dedi ki, ‘ Başkan biz birlikte Doğanşehir’e hizmet edeceğiz. Bende dedim ki, biz devletimiz var olduğu sürece varız ve biz devletimizin yanındayız. Kaymakamı, Savcısı, Emniyeti, Belediyesi hepsi Doğanşehir’e hizmet için var. Tabi ki ortak hareket edeceğiz.
borçların büyük bölümünü ödedim
Peki, Sayın Başkan bir dönemdir, personel maaşlarını ödemekte zorlanıyorsunuz. Sizin açıklamanız eski borçlar sizi çok etkiliyor. Ama bir iddia da bu borcu katladığınız, arttırdığınız yönde, bu konu hakkında neler söylersiniz?
Ben enkaz edebiyatı yapmayı sevmiyorum. İmkânlar belliydi, biz buraya talip olduk ve belediye başkanı olduk. Çözeceğiz. Bizim Belediye olarak ciddi bir borcumuz yok. Belediyenin şirketinin bir borcu vardı. Yaklaşık faizle beraber 58 milyon. Tabi deprem bölgesi olduğumuzdan dolayı pek kesinti olmuyordu veya nefes almamız için müsaade etmişlerdi. Son 4 veya 5 aydır paramız ciddi bir şekilde kesiliyor. Yüzde 33’ü. Doğanşehir’in büyükşehirden dolayı yüzde 37, 38’i de kesiliyor. Bir iki ay personel ödemelerinde zorlandık. Üç gün yâda beş gün. Söylenildiği gibi ödemediğimiz maaş yok. Birkaç gün geç ödemeli gerçekleştirdik. Bu ayda gününden önce erken yatırdım.
Nasıl yani personel alacağı yok mu?
Hayır yok. Dediğim gibi hepsi ödendi. Onlarda gönül rahatlığı ile hizmet için koşturuyorlar. Borcumuzdan da yaklaşık bir 24 milyon lira yanlış söylemiyleyim 22 milyon lirada SSK’ya ödedim. İnşallah bir iki ay içinde orayı da bitireceğim. Toparlayacağım, borçlarda toparlanıyor.
Borçların ödenmesi için bir mülk satışı talebiniz vardı, ama bu mecliste onaylanmadı, size izin verilmedi. Hem de Ak Partili Meclis Üyelerinin yanında ret oyu veren CHP’li Belediye Meclis üyeleri ile
Aslında satacak bir mülkümüz de yoktur. Sözümün başında da belirttim bir enkaz edebiyatı yapmak istemiyorum. Değerli mallarımız zaten gitmişti. Atıl mallar var. İşte işgal altında olan yerler var. Biz onları hemen acilen satalım filan da demedik. Örnek Kelhalil’de bir 30 tane köyümüzde arsalar var atıllar, atıl olmayanları da vatandaş işgal ediyor. Biz bunları Belediye Başkanında yetki toplayalım, işte satılması gerekeni satalım. Vatandaş işgal etmiş zaten ev yapmış. Veya Bıçakçıda, Elmalı’da bir kahvehane yapmış. Beş yıldır ne kaydı ne küreği var. Tapusu Belediyemizde, Onlar işgal etmiş. Dükkânlarımız işgal alında, kamunun mallarını, fakir fukaranın mallarını üç beş kişinin işgalinde değil de, halkın malı olduğu için toparlayalım dedik. Satılması gerekeni satalım, zaten işgal etmiş. Yâda güncel kirasını belirleyelim kamunun hakkı kaybolmasın diye bir önerge vardı. O gün ben maddemiz vardı, dördünü geçirdik. Bu geçmedi. Ben genelde oy birliği ile geçirmeye çalışırım. Arkadaş dedi ki, ‘ Biz bunları yeniden bir çalışsak’ biz de olur dedik. Aslında Mecliste bir daha çalışmışlardı. Bu sefer oylayalım dedik. Bende satıyor algısı yaratmamak için o maddeyi gündemden çektim.
Ama Başkan bu satış olayına CHP’li 2 üyede ret vermiş?
Evet, CHP’li iki arkadaşımız da onlara katıldılar. Dediler ki ‘ Yeniden bir gözden geçirelim’ Eksik buldular. Şimdi de diyorlar ki, Satmayalım. Şuanda yeniden güncel kiralarını belirliyoruz. Zaten değerli mallarımız kalmadı. Bir yerimiz var, onu da SSK, bir Malatya’ya 55 kilometreyiz. Ben SSK’nin burada bir bina yapmasını istiyorum. SSK’da diyor ki, bize bir arsa tahsis edersen biz oraya yaparız. Doğanşehir halkı orada hizmet alsın. Onunla ilgili bir çalışma yapıyorum. Malları toparlayacağım, bilirkişi kararı ile güncel kira rakamlarını belirleyeceğim.
Belediye Meclisinde nasıl çalışıyorsunuz, Mesela Doğanşehir yararına bir şey olduğunda Ak Partili üyelerde size ret yerine evet oyu veriyor mu?
Ben genelde Meclis kararlarımın yüzde 90’ı oy birliği ile geçer. Söylerim anlatırım, yanlışsa, eksikse geri çekelim derim. Yani Meclise getirip de efendim benim çoğunluğum var geçiririm zihniyeti hiçbir zaman gütmedim. Yâda CHP gurubun önceden toplayıp ya arkadaşlar bu öneriyi geçirelim demiyorum Yazı işlerine talimat veriyorum. Meclise getireceğimiz tüm konuları muhalefete önceden bilgi vereceksin, onlarda aralarında tartışsın, değerlendirsin, önceden bilgi sahibi olsun. Doğru bir tane. Biz de Ak Partililer de bu ülkeye hizmet yapmaya yapıyor. Biz siz yok doğru neyse onu söyleyelim. 15 Meclis üyemiz var, biz bu Doğanşehir’e ne yapacaksak birlikte yapacağız.
Yarın: AK Partili Vekiller Doğanşehir’e geliyor da biz görmüyoruz!