Kenan Kaya ( Özel Haber) - Bütçe görüşmelerinde tansiyon yükseldi, Malatya milletvekilleri gündeme damga vurdu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bütçe görüşmeleri bugün hareketli dakikalara sahne oldu. Genel Kurul’da yoklamadan yalnızca 10 dakika sonra AK Parti sıralarının büyük ölçüde boşalması tartışmaları alevlendirdi. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba kürsüye çıkarak duruma sert tepki gösterirken, AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfekçi’nin salonda kalarak konuşmasını yapması dikkat çekti. Veli Ağbaba AKP’li vekillerin yoklama sonrasında salondan kaçtıklarını söylerken, Malatyalı başka bir milletvekili ise Ak Parti gurubunda oturup sırasını bekledi ve kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. İktidarın yaptığı hizmetleri bir bir sıralayan Bülent Tüfenkci Meclisten yoklama sonrası kaçmayan isimlerden oldu.
Veli Ağbaba sert konuştu
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba Ak Partililerin yoklama sonrasında salonu terk ettiklerini belirterek şunları söylemişti:
“10 dakika önce yoklama alındı. Tam 10 dakika önce! 10 dakika sonra AK Parti grubunun halini milletimizin takdirine sunuyorum. Böyle bir şey olur mu ya? Uğraşacağım bunlarla. Her sabah saat 11'de asker olacaklar bunlar burada. Böyle bir şey olur mu? Para alıyorlarsa çalışacaklar.
Sayın Başkanım, bakın, yoklamadan sonra salon boşaldı. Şuraya bakar mısınız? Sallabaşı, al maaşı. Yazık, yazık. Yoklamayı aldınız, kaçtılar. Meclisten daha önemli işiniz mi var? Allah aşkına, ne işiniz var? İşiniz varsa evinize gidin, evinize. Allah Allah. Vatandaşın vergileriyle maaş alıyorsunuz.”
Ağbaba’nın sözleri Genel Kurul’da gerginliğe neden olurken, AK Parti sıralarında ise dikkat çeken bir detay vardı.
Tüfekci salonda kaldı: “Hem iktidara hem muhalefete seslendi”
Yoklamadan sonra salonu terk etmeyen az sayıdaki AK Partili milletvekillerinden biri Malatya Milletvekili Bülent Tüfekci oldu. Tüfekci, partisinin sıralarında oturarak sırasını bekledi ve konuşmasını yaptı. Bülent Tüfekci, kürsüde hem iktidara hem de muhalefete seslenerek Malatyalıların yaşadığı sorunları, taleplerini ve deprem sonrası oluşan ağır tabloyu detaylı şekilde anlattı. Ardından iktidarın Malatya’da yaptığı yatırımları ve devam eden projeleri sıraladı. Ak Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfekci’nin bu tavrı, Ağbaba’nın eleştirilerinin gölgesinde Meclis’te farklı bir tablo ortaya koydu.
Malatya milletvekilleri bütçe görüşmelerinin odağında
Bir yanda Veli Ağbaba’nın sert çıkışları, diğer yanda Tüfekçi’nin sakin ve yapıcı üslubuyla yaptığı konuşma, Malatya milletvekillerinin bütçe görüşmelerine damga vurmasına neden oldu. Meclisteki tartışmaların ilerleyen günlerde de devam etmesi bekleniyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Ticaret Bakanlığı bütçesi görüşülürken söz alan AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Türkiye’nin ekonomik performansına, ihracat rakamlarına ve deprem bölgesindeki çalışmalara ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Tüfenkci, Türkiye’nin küresel ekonomik risklere rağmen istihdamda, üretimde ve büyümede güçlü ilerleyişini sürdürdüğünü söyledi. Konuşmasının başında Ticaret Bakanlığı’nın 24 binden fazla çalışanıyla Türkiye’nin ekonomik güvenliğine doğrudan katkı sunduğunu belirten Tüfenkci, “Türkiye, pandemi dahil tüm zorlu süreçlere rağmen üretimden kopmadı, büyüme iradesini hiçbir zaman kaybetmedi” mesajı verdi. Milletvekili Tüfenkci, Türkiye’nin pandemi döneminde bile %1,8 büyüme başarısı gösterdiğini hatırlatarak 2025 yılının ilk üççeyreğindeki büyüme oranlarını %2,5 – %4,9 – %3,7 şeklinde sıraladı. Bülent Tüfenkci, bu performansla Türkiye’nin tam 21 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü vurguladı. 2025 Ocak–Kasım döneminde ihracatın %3,7 artarak 270,6 milyar dolara ulaştığını aktaran Tüfenkci, küresel durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticarette güçlü seyrini koruduğunu söyledi.
Ticaret Bakanlığı’nın Türk mallarının küresel marka değerini artırma hedefiyle hareket ettiğini belirten Tüfenkci, “Fuar, tasarım, e-ihracat, tedarik zinciri ve ticaret heyetleri gibi tüm destek kalemleri genişletiliyor” dedi.
2024’te 24,7 milyar lira olan ihracat desteklerinin 2025’te 33 milyar liraya çıkarıldığını da ifade etti. Esnafı da kapsayan desteklerle 2025’in ilk 10 ayında 140 milyar lira faiz indirimli finansman sağlandığını açıkladı. 6 Şubat depremlerinin ağır etkilerini hatırlatan Tüfenkci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanlara “bölgeye verdikleri desteklerden ötürü” teşekkür etti. Malatya’da iki yıl içinde 104 binden fazla bağımsız bölümün ihale edildiğini, bunların 70 bininin hak sahiplerine teslim edildiğini söyledi. Konuşmasını Türkiye’nin ticari potansiyelinin Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde daha da güçleneceğini ifade ederek tamamladı.
İki Malatya Milletvekilinin farklı sözleri mecliste bütçe görüşmelerine damga vurdu.
videoyu izlemek için;
https://youtube.com/shorts/gDI_htsYIUE?feature=share
https://youtube.com/shorts/C8dk6c9AkeM?feature=share
MALATYA İŞ KAZALARININ MERKEZİ OLDU
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, deprem bölgesindeki inşaatlarda 24 saat aralıksız çalışma sisteminin iş kazalarını, ölümleri ve yaralanmaları beraberinde getirdiğini ifade etti. Ağbaba, “Kölelik sistemini aratmayan koşullara son verilmesi gerekiyor, insanlar evlerinde yaşasınlar diye başka insanlar ölmemeli” dedi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, yoğun inşaat temposu, denetim eksikliği ve kalifiye iş gücü yetersizliğinin Malatya’yı iş kazalarının merkezi haline getirdiğini belirtti. En son Dünya İnsan Hakları gününde bir işçinin çatı katından düşerek ağır yaralandığı Malatya’da bugüne kadar 20’ye yakın işçinin inşaat kazalarında hayatını kaybettiği belirtiliyor.
24 SAAT ÇALIŞIN DEDİLER AMA…
Kameralar önünde devam eden inşa çalışmalarını yeterli bulmadığını belirtip, müteahhitlere '24 saat çalışma talimatı' verildiğini , “Şantiyede 24 saat çalışacaksınız. Çalışmazsanız, ben de gereğini yaparım,” denildiğini hatırlatan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, kölelik sistemini geri getiren, insani koşulları ortadan kaldıran talimatların iş kazalarını, ölümleri ve yaralanmaları beraberinde getirdiğini ifade etti.
PLANSIZ HIZ HATAYI BÜYÜTÜYOR
Ağbaba, “İktidarın yılsonuna kadar 453 bin konut teslim etme hedefi, ‘iş yetiştirme baskısı’ ile birleştiğinde şantiyelerde işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin ihlali, aşırı çalışma, denetimsiz uygulamalar ve nihayetinde niteliksiz yapılaşma riskini doğuruyor. Deprem bölgesinde hız elbette önemli ama asıl mesele sağlamlık. Müteahhidi 24 saat çalıştırmak çözüm değil. Denetim ve liyakat şart. Plansız hız, hatayı büyütüyor.” Dedi.
İNŞAAT İŞÇİSİ ÖLÜMLERİNİN DÖRTTE BİRİ DEPREM BÖLGESİNDE
“SGK verilerine göre deprem bölgesinde iş kazalarında yüzde 10’luk artış yaşandığını, ayrıca göçükler, yüksekten düşmeler ve çocuk işçi ölümlerinin de dikkat çekici boyuta ulaştığını belirtmek gerekiyor.” Diyen Ağbaba, “Depremin yaşandığı ilk yıl, bölgede hafriyat çalışmaları sırasında ölümler yaşandı. Ardından gelen süreçte, 2024 ve 2025 yıllarında bu durum inşaat çalışmalarında devam etti. Türkiye genelindeki inşaat işçisi ölümlerinin dörtte biri sadece deprem bölgesinde gerçekleşiyor. Liyakat aranmadan şantiyelerde görevlendirilen işçilerin, yeterli iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almaması riskleri artırıyor” İfadelerini kullandı.
20’YE YAKIN İŞÇİ İNŞAATLARDA YAŞAMINI YİTİRDİ
Malatya’da 6 Şubattan beri tespit edilen 20’ye yakın işçinin şantiyelerde çalışırken hayatını kaybettiğini belirten Ağbaba ;
- Nisan ayında Malatya Kiltepe’de şantiyede beton pompa makinesinin ayakları ile araç arasına sıkışan işçi ağır yaralandı. Haziran ayında Yeşilyurt ilçesindeki
- TOKİ konutları inşaatında da 41 yaşındaki Faruk Yılmaz adlı işçi yüksekten düşerek yaşamını yitirdi.
- Ağustos ayında TOKİ inşaatında çalışan İşçi Murat Ateş iş makinesinin altında kalarak hayatını kaybetti.
- Yine Ağustos ayında, Yeşilyurt ilçesine bağlı İkizce Mahallesi’nde bulunan TOKİ şantiyesinde, 24 yaşındaki Baran Keskinöz, çalıştığı inşaat alanında yüksekten düşerek hayatını kaybetti.
- 25 Eylül’de Battalgazi'de bir çarşı inşaatında yaşanan göçükte Süleyman Karakaş isimli bir işçi hayatını kaybetti.
- 28 Eylül’de Çarşı bölgesi TOKİ şantiyesinde 62 yaşındaki su tesisatçısı Nusret Ağırman, iş makinesinin çarpması sonucu olay yerinde can verdi.
- 3 Ekim’de Doğanşehir’de okul inşaatında beton kalıbı çöktü, iki işçi yaralandı.
- 9 ve 10 Ekim’de yaşanan kazalarda ise biri yüksekten düşme, diğeri kafasına inşaat malzemesi isabet etmesi sonucu iki işçi yaralandı.
- 10 Ekim tarihinde Yeşilyurt ilçesi Çavuşoğlu Mahallesi'ndeki bir şantiyede 34 yaşındaki Adem Biroğlu isimli işçi, çalıştığı sırada dengesini kaybederek yaklaşık 15 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti.
- 11 ve 12 Ekim’de art arda yaşanan olaylarda biri asansör boşluğuna düşen, diğeri üzerine 750 kilogramlık plastik boru devrilen işçiler ağır yaralandı.
- 16 Ekim tarihinde Battalgazi Tandoğan Mahallesi’nde bulunan TOKİ şantiyesinde çalışan bir işçi dengesini kaybederek asansör boşluğuna düşerek ağır yaralandı.
- 29 Ekim tarihinde Fırat Mahallesi'nde devam eden inşaatta şantiyede çalışan bir işçi, 4. kattaki çalışma alanında dengesini kaybederek beton zemine düşerek ağır yaralandı.
- 7 Kasım tarihinde Yeşilyurt ilçesinde çalıştığı inşaattan düşerek ağır yaralanan Ali Karadağ isimli işçi, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
- 2 Aralık tarihinde Battalgazi ilçesine bağlı Dabakhane Mahallesi'nde bulunan inşaat alanında çalışan Y.G. yüksekten düşerek yaralandı.
- 10 Aralık İnsan Hakları gününde ise Malatya Yeşilyurt’taki TOKİ inşaatında çalışan 23 yaşındaki yabancı uyruklu Abdulkerim Elaraç A.,6 katlı inşaatın çatısından düşerek ağır yaralandı.
MALATYA İŞ KAZALARININ MERKEZİ HALİNE GETİRDİ
Ağbaba, “Malatya ayağa kalkmalı ama insanlar da yaşamalı. Çok çalışın, çok ev yapın denildiği için işçiler hayattan kopmamalı, yaşam bu kadar ucuz olmamalı. Yoğun inşaat temposu, denetim eksikliği ve kalifiye iş gücü yetersizliği Malatya’yı iş kazalarının merkezi haline getirdi. İş güvenliği uzmanları, kazaların önüne geçilmesi için şantiyelerde denetimlerin artırılması ve işçi güvenliğine yönelik tedbirlerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından konuya müdahale edilmesini ve duyarlılık bekliyoruz.” Dedi.
