Dünya ayağa kalktı! Malatya nerede?
Gazze’ye insani yardım götüren Sumud Filosuna saldırıyor.
Yüzlerce insan gözaltına alınıyor, cezaevlerine atılıyor.
Avrupa ayağa kalkıyor, Türkiye sokaklara dökülüyor. Peki, Malatya? Malatya’da neler oluyor?
Malatya’da birkaç cılız ses çıkıyor. Geçen gün Malatya Park AVM önünde yüz kadar vatandaş toplandı. Ellerinde pankartlar, yüreklerinde öfke… İsrail’e, Amerika’ya lanet okuyor, Gazze’ye destek için haykırıyorlar. Yürümek istiyorlar. Kürecik üssüsüne gidip seslerin duyurmak istiyorlar ama o da ne! Jandarma bir anda önlerini kesiyor. Gitmelerine izin yok. Halkın sesi, haklı öfkesi engelleniyor. Yine de meydandaki insanlar susmuyor. Bağırıyorlar, slogan atıyorlar, boykot çağrıları yapıyorlar. Ve orada, o kalabalığın içinde dururken insan bir kez daha düşünüyor: Vekiller nerede? Neden yoklar?
Peki, Malatya’daki siyasiler ne yapıyor? Bazı partiler sadece basın açıklamalarıyla yetiniyor, bazıları ise sessizliği tercih ediyor. Asıl sessizlik ise Malatya’nın milletvekillerinden geliyor.
Vatandaşın oylarıyla seçilen, halkı temsil etmesi gereken vekiller, yüzlerce Malatyalının isyanına rağmen sessiz. Bir milletvekili utanmadan düğün kareleri paylaşıyor, bir diğeri Yeşilyurtspor’un durumunu bahane ederek sosyal medyada açıklama yapıyor. Halk soruyor: “Milletvekilleri, bu şehir için mi, bu millet için mi var?”
Ve işte Malatya’nın sessiz kalan vekilleri:
İhsan Koca: Sosyal medyadaki son paylaşımı bir düğün etkinliği. Cuma namazlarını paylaşıyor, “Hayırlı Cumalar” diyorsun… ama Gazze’de insanlar katledilirken neden sesin çıkmıyor? Neredesin İhsan Koca? Halk sana bakıyor, soruyor: “Bizimle misin, yoksa kendi düğün paylaşımlarının içinde mi kayboldun?”
Mehmet Fendoğlu: Kendini takdir ettiğim, başarılı bulduğum bir vekil. Ama Kudüs’e yardım götüren Sumud Filosuna İsrail askeri müdahalesiyle yüzlerce insan gözaltına alındığında, halk cezaevine atıldığında neden sessiz kaldı? Niye sesini yükseltmedi? Halkın vicdanında sorular yükseliyor: “Sen bu dram karşısında neden sessiz kaldın, Sayın Fendoğlu? Hani Milliyetçilik, Ümmetçilik ve de en önemlisi insani sevgi nerede kaldı!
Ve Malatya’dan umut ışığı da var. Haberi duyar duymaz tepki gösteren, İsrail’e ve Amerika’ya lanet okuyan, Sumud Filosunun yanında yer alan iki yürekli vekil:
Bülent Tüfekçi ve İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak
Bu iki isim Malatya’nın sesi oldu. Halkın yanında durdu, Sumud Filosunun yanında durdu, zulme karşı durdu. Alkışlar size! İşte gerçek temsilcilik, işte vicdan, işte cesaret!
Hemen paylaşımlar yapıyor İsrail’in kabul edilemez bu insanlık dışı, hukuk dışı saldırılarını kınıyorlar. Malatya’nın daha doğrusu insanlığın yürekli iki insanı iki vekili…
Tüm sorunları, konuları bir yana bırakıp insanlık dedi, Kudüs dedi. Çünkü bu mesele Müslümanı, yâda Hristiyan’ı yâda Alevi ile sunisi ile hatta dinsizi ile bir bütün olma meselesi. Orada aç olan insana ekmek, yardım götürme mücadelesi…
Ve tabii Veli Ağbaba… Sessizliği delen bir başka isim. Tam da bu günde, Yeşilyurtspor’un durumunu gündeme taşıyor, kulübün geleceği için uyarıyor, sahadan gelen sorunlara sahip çıkıyor. Bu sadece spor değil; Malatya’nın vicdanı, halkın sesi…
Sosyal Medyanda açıklama yapıyorsun, “Mecliste konuşacağım, enflasyon hayat pahalılığı” diyorsun. Peki, İsrail’in yaptıkları? Neden bu konuda bir fikir ortaya atmıyor iki kelimelik paylaşım yapmıyorsun! Bu mesele İsrail yada Filistin değil ki; bir insanlık dramı bir insanlık suçu. O İsrail mazlumları katlediyor, çocukları öldürüyor. En çok senin ses çıkarman lazım değil mi? Cumadan cumaya paylaşım yapan, Malatya’da hiç görünmeyen, vatandaşa kulak vermeyen vekili zaten yok sayıyoruz da sen neden görmüyorsun bu insanlık suçunu? Avrupa, dünya ses veriyor da senden neden ses çıkmıyor, Sayın Ağbaba?
Peki, Abdurrahman Babacan… Umut musun? Avrupa Parlamentosu’nda İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı oy birliğiyle kabul ediliyor. Avrupa ayağa kalkıyor, Türkiye ayağa kalkıyor. Malatya’daki vekillerden bazıları sessizliğe gömülmüş durumda. Peki, Sayın Babacan, sen ne yaptın? Avrupa’dan haber verdin, Türkiye’ye aktardın. “Bakın, burada karar alındı. Avrupa soykırım kararı aldı” dedin. Teşekkürler. Peki ya gerçek hayatta? Peki ya yüzlerce insan bir damla ekmek, bir bardak su ulaştırmak için yola çıktığında İsrail askerleri tarafından gözaltına alındığında senin tepkin ne oldu? Neden sessiz kaldın? İki cümleyi çok mu gördün?
Malatya halkı meydanlarda, sokaklarda, pankartlarla sesini duyuruyor. Ama vekiller, sosyal medyadaki birkaç paylaşım dışında orada değiller. Halkın sorusu bir kez daha net:
“Avrupa’da karar alındığını aktarmak mı yeterli? Bizim insanımız cezaevine atılırken siz nerede oluyorsunuz?”
Malatya halkı artık kendi gücünü hatırlıyor. Meydanlarda, sokaklarda, gönüllülerin yanında durarak sesini yükseltiyor. Vekiller sessiz kalabilir, bazıları basit açıklamalarla geçiştirebilir. Ama halkın vicdanı ve öfkesi susturulamaz. İnsanlık katledilemez…
Ve işte Malatya: artık sadece bir şehir değil. Sesini yükseltenlerin, vicdanı olanların, suskunluğa hayır diyenlerin şehri. Her sokak, her meydan bir uyarı, bir çağrı. Vekillerin sessizliği yıkılamaz. Ama halkın gücü ve sesi, bu şehirde asla susturulamaz.