
Devletin töreni mi, Partinin gövde gösterisi mi?

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Malatya’ya geldi. Devletin yatırımı olan Bölge Adliye Mahkemesi’nin temelini atmak için. Kameralar hazır, protokol sıralı, afişler asılmış… Her şey hazırdı. Ama bir şey eksikti: Malatya’nın tamamı.
Bu şehirde sadece AK Parti’liler mi yaşıyor? Bu devletin yatırımı sadece bir partinin tekelinde mi? Tören alanına bakıyorsunuz, protokol sırasındaki isimlere şöyle bir göz gezdiriyorsunuz… AK Parti milletvekilleri, belediye başkanları, il yöneticileri, MHP’den birkaç destekleyici isim… E peki diğer partilerin temsilcileri nerede?
Ne CHP, ne İYİ Parti, ne Saadet, ne DEVA, ne Yeniden Refah, ne Gelecek Partisi’nden bir temsilci yok. Ya çağırılmadılar – ki bu büyük bir siyasi hadsizliktir – ya da çağrıldılar ve gitmediler – ki bu da Malatya halkına karşı işlenmiş bir sorumsuzluktur. Her iki durumda da ortada büyük bir problem var: Malatya’da devlet adına yapılan işler bile artık siyasi sadakate göre kurgulanıyor.
Bu memlekette, devletin yatırımı sadece bir partiye mi ait? Adliye binasını sadece AK Parti seçmeni mi kullanacak? Adaletin dağıtıldığı bina, bir partinin rozetini mi taşıyacak?
Üstelik skandal bununla da bitmiyor. Törenin ardından yaşanan açıklama kargaşası tam bir komediye dönüştü. Önce Bakan konuştu, ardından AK Parti İl Başkanlığı kendi bültenini yayınladı. Milletvekili İnanç Sıraç Kara Ölmeztoprak ayrı bir açıklama yaptı, Milletvekili İhsan Koca ayrı bir açıklama, Bülent Tüfenkçi ayrı bir açıklama, Büyükşehir Belediyesi başka bir metin paylaştı, ardından Valilik kendi duyurusunu servis etti. Kamu temsilcisi Valiliğin normal açıklamasını bunların dışında tutarsak ki, tutmalıyız bu yarış neydi anlaşılmadı.
Ne bu acele? Bu yarış neyin yarışı? Herkes kendi reklamını mı yapma derdinde?
Bir temel atma töreni, bir adliye binası üzerinden bu kadar ego patlaması yaşanması, bu kadar “ben yaptım, ben koştum, ben getirdim” yarışına dönüşmesi, Malatya’daki siyasi zeminin ne kadar sığlaştığını, devlet–parti ayrımının nasıl silindiğini net bir şekilde gösteriyor.
Depremin yıktığı, binlerce insanın göç ettiği, hâlâ barınma krizi yaşayan, altyapısı çökmüş bir şehirdeyiz. “Birlik olmalıyız, birlikte ayağa kalkmalıyız” nutuklarını her fırsatta atanlar, iş pratiğe gelince sadece kendi arkadaşlarını, kendi kadrolarını sahaya diziyor. Bu nasıl birlik? Bu nasıl beraberlik?
Fotoğraf karesi her şeyi anlatıyor. Devlet adına yapılan törende Malatya halkının sadece bir kesimi var. Diğerleri ya dışlanmış, ya da umursanmamış. İşte bu yüzden Malatya’da temel atılıyor olabilir ama asıl temeli atılması gereken şey; adalet duygusu, ortak aidiyet hissi ve samimiyet. Bunlar olmadığı sürece, hangi binayı dikerseniz dikin, o yapı çürük olur.
Bugün adliye binasının temelini attınız. Ama önce vicdanın, ahlakın, hakkaniyetin temeli atılmalıydı. Onu kaçırdınız. Malatya Valisi Seddar Yavuz’un defalarca dillendirdiği birlik olma zamanı ne zaman gelecek merakla bekleniliyor…