
Şehitlere saygı Sayın Koca!
Bu Şehir 3 Şehit Verdi, Vekil Beyi Göremedi!
Malatya’nın üstüne yine kara bulutlar çöktü.
Yine bir sabah, gözümüzü yaşla açtık.
Pençe-Kilit Harekâtı’ndan gelen haber yüreğimizi dağladı. 12 evladımız şehit olmuş, üçü bu toprakların çocuğu…
Orduzu’dan, Yeşilyurt’tan, Battalgazi’den, Pütürge’den…
Tabutlar bayraklı, sokaklar sessiz, analar yıkık, babalar taş kesilmiş…
Bir şehir birden bire yas giymiş üstüne.
Her köşe başında ağıt var, her duvarın dibinde dua.
Ama bir eksik var bu fotoğrafta.
Kim O?
İhsan Koca.
Sayın Vekil, Nerede? Yine kayıplara Karıştı.
Bakın çok açık soruyorum:
Hani neredeydiniz Sayın Koca?
Bir cenazeye gidemediniz mi?
Bir taziye evine varamadınız mı?
Bir şehit annesinin gözyaşına mendil tutamadınız mı?
Yoksa size “bakan gelecek” denmediği için mi kalkmadınız?
Çünkü biz sizi en son hangi görüntüde gördük?
Temel atmada.
Kurdele keserken.
Protokol önünde, gözlüklerinizi düzeltip poz verirken.
O günler tamam da…
Bu üç tabutun yanında neden yoktunuz Allah aşkına?
Hiç. Çünkü yoktunuz.
Şehit Olunca Saklanan Vekil, Bakan Gelince Koşan Adam
Malatya size yıllardır teveccüh gösterdi.
Sayın Koca, Size bir şehri temsil etme yetkisi verdi.
Ankara’ya gönderdi.
Ama ne zaman acımız oldu, hep siz kayboldunuz.
Deprem oldu, ortada yoktunuz.
Dolu yağdı, kayısı yandı, sustunuz.
Esnaf kepenk indirdi, görünmediniz.
Şimdi üç şehit geldi, bir başsağlığı bile etmediniz.
Sosyal medyanızda öylesine bir mesaj yayınlamanın ötesine gitmediniz.
Bu millet artık size soru sormuyor Sayın Koca.
Bu millet size "Hadi oradan!" diyor.
Yazıktır, Günahtır!
Şehit haberi bu…
Bu bir yol kazası değil, bu bir yatırım eksikliği değil.
Bu, bir ocağın sönmesi…
Bir ananın evladını defnetmesi…
Bir kardeşin kınalı ağabeyine sarılamadan arkasından bakması…
Ve siz yoksunuz.
Cenazede yok…
Taziyede yok…
Basın açıklamasında yok…
Siz sadece “tweet” atıyorsunuz.
O da ilk gün. Beş şehit haberi geldiği gün.
Oysa 12 oldu sayı. Üçü bizim topraklardan.
Sonra sustunuz.
E iyi o zaman!
Millet de notunu verdi artık.
O sustukça Malatya konuşacak.
Sokakta Laf Çok, Sayın Vekil Duymuyor
Ben size ne hissettiğimi değil, halkın ne dediğini yazayım.
Çünkü ben çarşıya, pazara, kahveye çıkıyorum.
Siz çıkmıyorsunuz.
“Bu adamı bakan geldiğinde görürüz, şehit geldiğinde değil.”
“Pozda var, tabutta yok.”
“Vekil değil, Bakan karşılama heyeti.”
“Kameraya oynuyor, millete değil.”
“Allah bir daha bu memlekete böyle vekil vermesin.”
“Bizim çocuk toprağa girdi, o Ankara'da koltuğa gömüldü.”
Bunları diyorlar Sayın Koca.
Bunlar sıradan cümleler değil.
Bu cümleler bir şehrin kırgınlığı, öfkesi, sitemi.
Malatya Affeder Ama Unutmaz
Sayın Koca,
Bu şehir vefalıdır, ama vefasızlığı da unutmaz.
Bugün çıkıp da bir cenazeye gitseydiniz, belki millet yine susardı.
Ama siz öyle bir kayboldunuz ki, gölgeler bile sizi tanıyamadı.
Bu şehir artık temsil edilmediğini biliyor.
Bu şehir yalnız bırakıldığını biliyor.
Ve bu şehir, artık gereğini yapacağını da biliyor.
Sözüm Size Değil, Millete
Ey Malatyalı!
Senin evladın toprağın altına girmişken,
Senin vekilin protokolde poz vermeyi bekliyorsa,
Unutma: Sandık günü o vekilin gözü sana dikilecek.
Senin de elin o mühürde olacak.
O gün geldiğinde sor bakalım: Benimle ağlamayan, benimle gülsün mü?
Son Sözüm Şehitlere
Bu yazı, sadece bir vekilin eksikliğine değil, üç şehidin aziz hatırasına saygı duruşudur.
Onlar sustu, siz susmayın.
Onlar gitti, siz unutmayın.
Onlar görevini yaptı, sıra bizde.
Ve Sayın Koca, unutmayın:
Milletin acısında kaybolan vekil, bir daha bu şehirde bulunmaz.